"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2567 Esas, 2023/3009 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/128 Esas, 2022/415 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemlerine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın tazminat yönünden kabulüne, ecrimisil yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince tazminat istemine ilişkin davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil istemine ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından tazminat ve ecrimisil talepleri yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 238.730,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup, bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.
Mahkemece davacı lehine hükmedilen ecrimisil bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle; davacı lehine hükmedilen ecrimisil bedeli yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat davası için gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ili, ..., ...Mahallesi 217 ada 49 parsel (eski 261 parsel) sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde fiilen kullanıldığını belirterek kamulaştırmasız el atma bedeli ile ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, davacının ileri sürdüğü hususların kabulünün mümkün olmadığını, davaya konu taşınmazın Davutlar yoluna cepheli olup taşınmazın bulunduğu kesime ait kamulaştırma planlarının onaylı projesine göre hazırlanmakta olduğunu, müvekkili idarece dava konusu taşınmazdaki proje ve kamulaştırma plan üretimi çalışmalarının devam ettiğini, bitmesine müteakip geciktirilmeksizin kamulaştırma işlemlerinin tamamlanacağını, davacının ecrimisil taleplerinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ecrimisile karar verilebilmesi için dava konusu taşınmazın arsa vasfında olması gerektiğini ve aynı zamanda taşınmazın bulunduğu mevkiide diğer arsaların da dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmediğinin, veriliyor ise nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının davacıya ispatlattırılarak ve emsalleri de ibraz ettirilerek alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin Yargıtay kararlarıyla da benimsendiğini, aynı zamanda zamanaşımı definde bulunduklarını, davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tazminat istemine ilişkin davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil istemine ilişkin davanın kısmen kabulü ile tespit edilen ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının mülkiyet hakkı ortadan kalktığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, buna karşın davanın konusuz kaldığından bahisle müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ecrimisil talep şartlarının oluşmadığını, maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu ... ili, ..., ...Mahallesi, ... Mevkii 217 ada 49 parsel sayılı taşınmaza yönelik kamulaştırmasız el atıldığı iddiasına dayalı tazminat istemli dava açıldıktan sonra, yargılama aşamasında, Kuşadası Belediye Başkanlığı tarafından 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci madde uygulaması yapılarak, karşılığında davacıya taşınmaz verildiği anlaşılmakla, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat istemine ilişkin konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması ve davanın açıldığı tarih itibarıyla davalı tarafın müdahalesi bulunduğundan davalının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasının doğru olduğu, ecrimisil kötü niyetli şagilin ödemekle yükümlü olduğu tazminat miktarı olup, en azı kira geliri, en çoğu ise tam kâr mahrumiyeti olduğu, ecrimisile hükmedilebilmesi için taşınmazın ecrimisil istenilen dönemde davalı tarafından kullanılması ve bu kullanımının kötü niyetli olmasının gerekli ve yeterli olduğu, davalı idarenin davacılara ait tapulu taşınmaza hiçbir hakka dayalı olmaksızın yol yapmak suretiyle taşınmazdan yararlanmasını engellemek suretiyle el attığı dosya kapsamı ile sabit olduğuna göre, davacı tarafın ecrimisil talep etme hakkının bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal karşılaştırması yapılarak ecrimisil bedeli hesaplanmasının yöntem olarak doğru olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedeli ile ecrimisilin tahsili istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı İdare Vekilinin Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davalı İdare Vekilinin Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.