Logo

5. Hukuk Dairesi2024/229 E. 2024/5677 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, ilk derece mahkemesince verilen kararda yer alan maddi hata nedeniyle bedelin düzeltilip düzeltilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesince hükmedilen kamulaştırma bedelinin maddi hata sonucu bilirkişi raporunda belirtilen bedelden farklı yazıldığı, bu hatanın düzeltilmesinin ise yeniden yargılama gerektirmediği gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1182 Esas, 2023/2070 Karar

DAVA TARİHİ: 11.08.2021

HÜKÜM/KARAR: Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Tekirdağ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/320 Esas, 2022/141 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince 06.05.2024 tarihli ek kararı ile gerekçeli kararın değerlendirme kısmında da açıklandığı üzere hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporuna göre hükmedilmesi gereken bedel, arta kalan kısımdaki değer azalışı oranı % 50 kabul edilerek 308.642,04 TL olması gerekirken; maddi hata sonucunda kararda 348.760,02 TL olarak yazıldığı anlaşıldığından, kamulaştırma bedelinin 308.642,04 TL olarak tashih edildiği anlaşılmıştır.

Kararın taraf vekillerince, ek kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;... Mahallesi 120 ada 43 ve 49 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini ve yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kamulaştırma talebi sonucu belirlediği kamulaştırma bedelinin kabul edilemeyecek kadar düşük olduğunu, müvekkilinin arazisinin bulunduğu bölgenin Hayrabolu yoluna ve yerleşim yerlerine oldukça yakın bir mesafede bulunduğunu, adeta arsa vasfında olduğunu, metrekare birim fiyatı tespit edilirken en azından %500 objektif değer artışı verilmesi gerektiğini, taşınmazların gerçek değerinin Mahkemece tespit edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince 06.05.2024 tarihli ek kararı ile gerekçeli kararın değerlendirme kısmında da açıklandığı üzere hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporuna göre hükmedilmesi gereken bedel, arta kalan kısımdaki değer azalışı oranı % 50 kabul edilerek 308.642,04 TL olması gerekirken; maddi hata sonucunda kararda 348.760,02 TL olarak yazıldığı anlaşıldığından, kamulaştırma bedelinin 308.642,04 TL olarak tashih edildiği anlaşılmıştır.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri, ek kararına karşı davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin yüksek tespit edildiğini, kapitalizasyon faizinin hatalı alındığını, objektif değer artış oranı uygulanmasını gerektirecek unsur bulunmadığını, taşınmazların yola cepheli hale geldiğini, oluşan değer artışının düşülmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takdir edilen bedelin düşük olduğunu, 2021 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin kullanılması gerektiğini, ürün masrafının brüt gelirin 1/3'ünden fazla olmaması gerektiğini, uygulanan değer artış oranının düşük olduğunu, taşınmazların dereye ve sulama kanallarına çok yakın olduğunu ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmazların olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, değerlendirmeye alınan ürün verilerinin resmî veriler ile uyumlu olup hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazların niteliği ve konumuna göre belirlenen kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının uygun düştüğü, arta kalan kısımda değer artışı olmayacağı, kararda usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu parseller hakkında terkin kararı verilirken kamulaştırılacak alan, davalı payları ve kamulaştırma bedelinin açık bir şekilde belirtilmediğini, kararda usuli eksiklikler bulunduğunu ve istinaf incelemesinde de usuli eksikliklerin düzeltilmediğini, kamulaştırma bedeli tespit edilirken 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesindeki değerlendirmeye ilişkin kriterlere göre hesaplama yapılmadığını ve raporlara itirazların dikkate alınmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; takdir edilen bedelin düşük olduğunu, değerlendirmeye esas alınan ürünlerin verim ve birim fiyatlarının düşük hesaplandığını, objektif değer artış oranının en az % 350 olması gerektiğini, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden fazla olmaması gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazların özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. 6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesine göre, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Aynı maddesinin ikinci fıkrasına göre de hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Mahkemece hüküm verildikten sonra tashih şerhi adı altında hükmün değiştirilerek tespit edilen bedelin ve fark bedelin değiştirilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.

6. İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararın değerlendirme kısmında da açıklandığı üzere hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporuna göre hükmedilmesi gereken bedel, arta kalan kısımdaki değer azalışı oranı % 50 kabul edilerek 308.642,04 TL olması gerekirken kararda 348.760,02 TL olarak yazılması hatalıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesinin 06.05.2023 tarihli ek kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

4. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan "348.760,02" sayısının çıkartılması, yerine "308.642,04" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.