Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2321 E. 2024/10280 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idarenin kamulaştırdığı taşınmazın bedelinin tespiti davasında, mahkemenin belirlediği bedelin düşük olduğu iddiasıyla davalı tarafından açılan temyiz davası.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazın özellikleri, imar durumu, düzenleme ortaklık payı gibi hususlar yeterince araştırılmadan ve dava konusu taşınmazın değeri idarenin kıymet takdir raporunun dahi altında kalacak şekilde belirlenemeyeceğinden, eksik incelemeyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/305 Esas, 2023/304 Karar

DAVA TARİHİ : 30.07.2013

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Afyonkarahisar ili, ..., Örnekevler Mahallesi 101 ada 11 parsel (ifrazen 47 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; idare tarafından teklif edilen bedelin düşük olduğunu, taşınmazın rayiç bedelinin belirlenerek ödenmesini, aksi hâlde davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.03.2014 tarihli ve 2013/371 Esas, 2014/160 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhâl ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal alınarak incelenen Örnekevler Mahallesi 102 ada 6 parsel numaralı taşınmazın iki paydaşı tarafından inşaat yapılmak üzere 06.12.2011 tarihinde bir şirkete satıldığı ve tapu kaydında aynı gün kat irtifakı kurulduğu, bu durumda satışın özel amaçlı bir satış olduğu ve yanıltıcı sonuçlara götürebileceği, uygun emsal niteliğini taşımadığı anlaşıldığından, taraflara yeni emsal bildirmeleri için imkan tanınması, gerektiğinde resen emsal bulunması ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 08.11.2016 tarihli ve 2015/607 Esas, 2016/682 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bilirkişi raporunda emsal olarak kabul edilen Örnekevler Mahallesi 67 ada 6 parsel sayılı taşınmaz satışı özel amaçlı satış olup bu satışın somut emsal olarak değerlendirilmesi yanıltıcı sonuçlar doğurabileceğinden yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi ve kabule göre de tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu ile oluşan fark bedele ilk karar tarihi olan 18.03.2014 tarihine kadar yasal faize hükmedilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde karar tarihine kadar faize hükmedilmesi, davacı idareye iadesine karar verilen 7.721,08 TL fark bedelin hüküm fıkrasında açıkça gösterilmemesi, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; eski tarihli satış olup dava konusu taşınmaza uzak mesafede bulunan emsalin uygun olmadığını, emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan 6 kat daha değerli olarak kabulünün hatalı olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan alanda değer azalışı hesaplanması gerektiğini, belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 rarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakta olup davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

3. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Buna karşın; emsal taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğu ile, dava konusu taşınmaz ve içinde bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranı ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgeler Belediye İmar Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup rapor denetlenmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi, yasal olmayan gerekçe ile emsal taşınmazın niteliğinin bahçeli kargir ev olması nedeniyle dava konusu taşınmaza %15 değer azalışı uygulanmak suretiyle idarece düzenlenen kıymet takdir raporunun dahi altında kalacak şekilde değer biçildiğinden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.

5. Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığının ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak ve karşılaştırma yapılmak suretiyle değerinin belirlenebilmesi için oluşturulacak yeni bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılardan ... vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA, Davalı ...'dan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.