"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/12 Esas, 2024/62 Karar
DAVA TARİHİ : 08.03.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/85 Esas, 2023/453 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine verilmiştir.
Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Balıkesir ili, Bandırma ilçesi, Edincik Mahallesi eski 82 parsel (yeni 404 ada 1 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili ile tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğu gözetilerek emsal taşınmaz satımları dikkate alınmak suretiyle bedelinin hesaplanması gerektiğini, aksi halde ise münavebeye alınan ürünlerin dava tarihine ait ürün maliyet cetveli dikkate alınıp üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağı ve kapitalizasyon faiz oranının davacı tarafından dosyaya sunulan Kıymet Takdir Raporunda belirtilen şekilde %4 olarak kabulü ile hesaplama yapılmasını talep ettiklerini, taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmı için değer azalışı hesaplanmasını ve tespit edilecek kamulaştırma bedeline yasal faiz işletilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; verilen kesin süreye rağmen depo kararının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf kaldırma kararı ve idarenin usuli kazanılmış hakkı yok sayılarak davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, yetersiz bilirkişi raporu ile belirlenen bedelin yüksek olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer azalışı hesaplanmasının hatalı olduğunu ve davanın kabulü ile idarece fazla depo edilen bedelin iadesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;değerlendirme tarihi ve karar tarihi arasında geçen sürede enflasyon karşısında kamulaştırma bedelinin değer kaybına uğradığı, mülkiyet hakkı ihlaline sebebiyet verilmeyecek ve ölçülülük ilkesine uygun olacak şekilde hüküm kurulması gerekliliği gözetildiğinde, bedelin kesin süreden sonra yatırılmış olması halinde davaya kaldığı yerden devam edilmesinin usul ekonomisinin bir gereği olduğu kabul edilemeyeceği gibi istinaf kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sırasında 19.10.2023 tarihli celsede davalı vekilinin müvekkilinin hak kaybına uğradığını beyanla davanın esasına girilmeden tekrar usulden reddine karar verilmesini talep ettiği dikkate alındığında davanın usulden reddine karar verilmiş olmasında usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca verilen yasal süreler içinde tespit edilen bedelin depo edilmediği, 06.07.2021 tarihli ilk karardan sonra 19.07.2021 tarihinde depo edilmiş ise de davalı tarafından işin esasına girilerek karar verilmesinin istenilmediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.