Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2446 E. 2024/7877 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın imar durumu ve emsal değerlendirmelerinde hatalı değerlendirmeler yapıldığı, usuli kazanılmış hak ihlali bulunduğu ve farklı bağımsız bölüme ait bedelin güncellenerek kullanılmasının hatalı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/505 Esas, 2024/2 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Samsun ili, Canik ilçesi, Cinekoğlu Mahallesi 358 parsel sayılı taşınmazın 1 numaralı bağımsız bölümünün kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bedel üzerinde anlaşma sağlanması için müvekkiline tebligat yapıldığını, müvekkilinin kıymet takdir komisyonu önünde uzlaşmaya katıldığını ancak davacı idare tarafından düşük ve hakkaniyete uygun olmayan teklif yapıldığını, uzlaşma sağlanamadığını, idare tarafından teklif edilen 142.647,00 TL bedelin çok düşük bir bedel olduğunu, aynı muhitte daire bedellerinin daha yüksek olduğunu, taşınmaz rayiç bedellerinin sembolik rakamlar olduğunu Mahkemece resen gözetilebilecek hususlar da dikkate alınarak gayrimenkulün gerçek değerinin keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak hakkaniyete uygun şekilde tespitini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.12.2023 tarihli ve 2020/409 Esas, 2021/387 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.02.2022 tarihli ve 2022/278 Esas, 2022/302 Karar sayılı kararıyla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur,

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesinin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının incelenmesi ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda yöntemine uyulmadan dava konusu taşınmaza farklı mahalleden ve dava konusu taşınmaza göre yüzölçümü büyük bir taşınmazın emsal alınması doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmaz ile emsal olarak kabul edilen taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Taktir Komisyonunca belirlenen emlak vergisine esas metrekare değerleri karşılaştırıldığında, emsal taşınmazın dava konusu taşınmazdan daha yüksek oranda değerli olduğu anlaşılmasına rağmen, yetersiz gerekçe ile emsal taşınmazın dava konusu taşınmaza göre daha düşük oranda değerli kabul edilerek değer biçilmesi nedeniyle rapor inandırıcı görülmediğinden İlk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak yapılan inceleme ve işlem sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaz bedelinin yüksek belirlendiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun usul ve yasalara aykırı olduğunu, kıymet takdir raporu ile kabul edilen metrekare birim fiyatlarının fahiş farklı olduğunu, bina bedelinin yüksek belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın imar parseli olması nedeniyle düzenleme ortaklık payı kesilmemesi gerektiğini, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının yaşı ve teknik özelliklerinin tek tek değerlendirilmediğini, taşınmazın gerçek alım satım değerinin araştırılmadığını, yapı hesabında yıpranma payının yüksek alındığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Bozma öncesi hükme esas bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla imar parseli olarak kabul edildiği, bozma sonrası hükme esas bilirkişi raporunda ise kadastro parseli olarak kabul edildiğinin anlaşıldığı, bu nedenle dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğunun ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi, dosyada bilgileri bulunmayan Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/109 Esas sayılı dosya kapsamında aynı taşınmazın 3 numaralı bağımsız bölümüne ilişkin 03.03.2021 değerlendirme tarihi itibarıyla tespit edilen metrekare birim bedelinin dava tarihine güncellenmesi suretiyle metrekare birim bedeli belirlenmesi hatalıdır.

4. Dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının yüzölçümü 979 m² olarak belirlendiği ve bu husus bozmaya konu edilmediği halde, davacı idare lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeden, bozma sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, taşınmazdaki binanın yüzölçümü değiştirilmek suretiyle fazla bedele hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.