Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2457 E. 2024/6210 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kat mülkiyetine konu bağımsız bölümlerin arsa paylarının düzeltilmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporlarının davanın kabulü için yeterli somut veri içermediği ve davacının arsa payı belirleme aşamasında malik olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2120 Esas, 2023/2622 Karar

DAVA TARİHİ: 02.03.2021

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: Erdek Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/139 Esas, 2022/270 Karar

Taraflar arasındaki bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilerek tapuya tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin maliki bulunduğu 4 nolu dairenin arsa payının hatalı hesap edilerek tapuya dubleks olarak kaydedilmesi gerekirken normal daire olarak işlenilmiş olduğunu, 03.06.2010 tarihinde daireyi satın aldıklarında kat mülkiyetine geçilirken tapuda yapılan yanlışlığı bilmelerinin mümkün olmadığını, taşınmazın bulunduğu yapı hakkında kentsel dönüşüm kapsamında riskli yapı olduğundan taşınmazın yıkımı sonuçlanana kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini, taşınmazın arsa paylarının bağımsız bölümlerinin konumu, büyüklüğü, değeri vs. hususlar değerlendirilerek yeniden tespitine, tapuya tesciline, ayrıca dava konusu bağımsız bölüme ait mesken ibaresinin dubleks olarak düzeltilerek tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; kat irtifakına esas onaylı mimari projede ve 21.04.1992 tarihli tapu senedinde görüleceği üzere çatı arasındaki bölüm tanımının 3. Kat 4 nolu bağımsız bölümün eklentisi olarak geçtiğini, bu eklenti için dubleks tanımı olmadığını, 4 nolu bağımsız birim eklentisinin kullanımının 2007/332 Esas, 2009/61 Karar sayılı ilamı ile karara bağlandığını ancak davacıların Mahkeme kararını uygulamadığını, davacıların iyiniyetli olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini, davanın mevcut arsa payı değerleri üzerinden sonlandırılmasını beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... istinaf dilekçelerinde özetle; ruhsat dosyasında yapılan incelemeye göre anayapının projesinde 4 numaralı dairenin dubleks mesken olmadığını, kaçak olarak yapılmış katın normal daireye katılmak suretiyle dubleks niteliğine getirilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar Mahkeme tarafından binanın yıkılmış olması nedeniyle mahallinde keşif yapılmayıp dosya kadastro teknisyeni bilirkişiye tevdi edilerek 4 numaralı bağımsız bölüm mimari projeye aykırı olarak ve fiili kullanıma değer verilerek dubleks mesken kabul edilmek suretiyle arsa payları yeniden belirlenmiş ve Mahkemece bu bilirkişi raporuna itibar edilmiş ise de, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'na (634 sayılı Kanun) tabi olan bağımsız bölümün sınırları fiili kullanıma göre değil, belediye tarafından onaylanmış ve tapuda işlenmiş olup tapuda aleniyet ilkesi kapsamında bağımsız bölüm satın alınır iken satın alan yeni malikin inceleyip bildiği kabul edilmesi gereken, mimari projedeki sınırları ile edinilmiş olur. Zeminde mimari projeye aykırı olarak yapılmış kısımlar yönünden yeni malik taşınmazı bu şekilde görüp satın alındığından bahisle bu kısımların da kendisine ait olduğunu öne süremez. O halde Mahkemece değişik iş tespit dosyasında bilirkişi Mustafa Arslan'ın tespitleri doğrultusunda davanın reddine karar vermesi gerekir iken, davanın kabulüne karar verilmiş olması hatalı olduğu gözetilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesis etmek sureti ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalıların cevap dilekçesinin süresinde olmadığını, maliki oldukları bağımsız bölüme değer katan hususun sadece dubleks niteliğinin olmadığını, davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ile yeni arsa paylarının tapu siciline tesciline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ana gayrimenkulde 1991 yılında kat irtifakı ve 2010 yılında ise kat mülkiyetinin tesis edildiği hususunda uyuşmazlık yoktur.

3. Her ne kadar dosya içindeki tapu kayıtlarından davacının arsa payı belirleme aşamasında malik olmadığı anlaşılmakta ise de bilirkişi raporlarının davanın kabulü için yeterli somut veri içermediği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.