Logo

5. Hukuk Dairesi2024/24 E. 2024/6598 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tesciline ilişkin davada, ilk derece mahkemesinin belirlediği bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, kamulaştırma bedelinin hesabında ilk karar ile son karar arasında farklı birim değerler kullanılması ve acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi hususunda yanılgıya düştüğü gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca Yargıtay tarafından karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2403 Esas, 2023/2877 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/247 Esas, 2023/248 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, tapudan yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili ile davalılar ... vd. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ..., ..., 102 parsel ( yeni 7002 ada 19 parsel) sayılı taşınmazın 7.133,20 m²lik kısmının ( ifrazen 7002 ada 94 parsel) kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini, tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarece teklif edilen ve acele el koyma dosyasında tespit edilen bedelin çok düşük olup kabul edilemeyeceğini, taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmı için belirlenecek değer azalışı oranının kamulaştırma bedeli hesabında dikkate alınması gerektiğini savunarak taşınmazın gerçek değerinin tespitini istemiştir.

2. Diğer davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelin ilk karar ile tespit olunan kısmına davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitiş tarihi olan 18.12.2018 tarihinden ilk karar tarihi olan 02.07.2020 tarihine kadar; son karar ile tespit olunan kısmına ise 18.12.2018 tarihinden son karar tarihi olan 28.04.2023 tarihine kadar yasal faiz işletilerek işleyecek yasal faiziyle birlikte derhal davalılara tapudaki payları oranında ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline, tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin oldukça yüksek olduğunu, uygulanan kapitalizasyon faiz oranının ve objektif değer artışı oranının yerinde olmadığını, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kısmen kapama zeytin bahçesi, kısmen kuru tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net geliri esas alınarak resmi veriler uyarınca değer biçilmesinin doğru olduğu, uygulanan kapitalizasyon faiz oranının ve objektif değer artış oranının yerinde olduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kısmen kapama zeytinlik, kısmen kuru tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değerinin tespit edilmesinde istinaf edenin sıfatı dikkate alındığında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artış oranı yerindedir.

4. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ile 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.

5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

6. İlk Derece Mahkemesince verilen ilk karar davalı ... ve ... tarafından istinaf edilmediği, bu nedenle işbu davalılar yönünden davacı idare aleyhine hüküm verilemeyeceği gözetilip, ilk karar ile hükme esas alınan 39,39 TL/m² taşınmazın birim değeri üzerinden, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22 nci maddesinin (a) fıkrası uyarınca yapılan kadastro yenileme çalışmaları sonucunda oluşan taşınmazın toplam yüzölçümü ile kamulaştırılan alan dikkate alınıp kamulaştırmadan arta kalan kısımda % 5 oranında değer azalışı olacağının kabulü ile yeniden hesaplama yapılarak sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken; istinafın kaldırma kararı sonrası tespit edilen taşınmazın birim değeri 65,65 TL/m² üzerinden, kamulaştırmadan arta kalan kısımda % 10 oranında değer azalışı olacağının kabulü ile hüküm tesis edilmiş olması bozmayı gerektirir.

7. Tespit edilen toplam kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo edilen fark kamulaştırma bedeline davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitiş tarihi olan 18.12.2018 tarihinden son karar tarihi olan 28.04.2023 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiği düşünülmeden acele el koyma bedeline faiz işletilmesine karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesinin kararının hüküm fıkrasının;

a) (2) numaralı bendinde yer alan "494.170,13 "sayısının çıkarılarak yerine" 393.617,28" sayısının yazılması,

b) (3) numaralı bendinin hükümden çıkartılması, yerine "Tespit edilen 393.617,28 TL kamulaştırma bedelinden 258.697,49 TL acele el koyma bedelinin mahsup edilmesi suretiyle tespit ve depo edilen 134.919,79 TL fark kamulaştırma bedelinin, 8.591,73 TL'sinin davalı ...'a; 8.591,73 TL'sinin davalı ...'a; 58.858,16 TL'sinin davalı ...'e; 58.858,16 TL'sinin ise davalı ...'a kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin işlemiş faizi ve tüm nemalarıyla birlikte derhal ödenmesine," cümlesinin yazılması,

c) (4) numaralı bendinin hükümden çıkartılması, yerine "134.919,79 TL fark kamulaştırma bedeline davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitiş tarihi olan 18.12.2018 tarihinden derhal ödeme kararı verilen son karar tarihi olan 28.04.2023 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine," cümlesinin yazılması,

d) İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak "Davacı idare tarafından fazladan depo edilen 100.552,84 TL’nin davalı ... ve ... tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte işbu davalılardan eşit oranda alınarak davacı idareye verilmesine, çekilmemişse işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine," cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.