Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2563 E. 2024/9589 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlara daha düşük bedeller biçilmiş olması ve mahkemenin bu emsal kararlarla çelişen yüksek bir bedel belirlemesinde gerekçe göstermemesi ve bu konuda bilirkişiden ek rapor almaması usul ve yasaya aykırı görülerek mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/342 Esas, 2023/544 Karar.

DAVA TARİHİ : 26.03.2012

KARAR : Açılmamış sayılmasına/ Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir.

Mahkemece verilen direnme kararı davacılar vekilince temyiz edilmekle; dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna sunulmuş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılan inceleme sonunda mahkemenin direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda, davalı ... Belediyesi yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davalı ... Belediyesi yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murislerine ait olan Ankara ili, ..., Gülveren Mahallesi 1916 ada 33 parsel sayılı taşınmazdan 3070 m²lik alanın zayiat, ... alan ve yola ayrılmak suretiyle davalı idare tarafından kamulaştırıldığını, müvekkillerinin uzlaşma yoluna gitmek istemediklerini belirterek, dava tarihi itibarıyla şimdilik 15.000TL'nin yasal faizi ile birlikte müvekkillerine hisseleri oranında verilmesine, müvekkillerinin murisleri adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile yol, ... alan olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili süre uzatım dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın görevli mahkemede açılmadığını, idari yargının görev alanı içinde olduğunu, dava konusu taşınmaza müvekkili idarenin herhangi bir fiili el atmasının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.04.2014 tarihli ve 2012/175 Esas, 2014/221 Karar sayılı kararı ile Mamak Belediyesi ile ilgili davanın açılmamış sayılmasına, davalı ... yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 30.04.2014 tarihli ve 2012/175 Esas, 2014/221 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu edilen 1916 ada 33 parsel sayılı taşınmaz 6706 m² yüzölçümlü olarak tapuda kayıtlı iken, İmar ve İskan Bakanlığı Planlama ve İmar Genel Müdürlüğü Şehircilik Daire Başkanlığının 22.09.1965 tarihli kararı ile onaylanan 56800 nolu parselasyon planı ile düzenlemeye alınarak 1202 m²lik kısmının zayiat olarak ayrılıp, ana gayrimenkul uhdesinde bırakılmasından sonra 1868 m² kısmının yol ve ... alan olarak terkin edildiği, geri kalan 3636 m²nin ise imar parsellerine şuyulandığı, zayiat olarak ayrılan ve halen tapuda yaşayan 1202 m²lik bölümün zeminde hamur haline getirilerek el atıldığı ve tasarruf imkanının kalmadığı anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmazın 6785 sayılı İmar Kanunu'nun (6785 sayılı Kanun) 42 nci maddesi uyarınca 1202 m²lik bölümün zayiat olarak ayrılmasına ilişkin parselasyon planının kesinleştiği tarih itibarıyla, 6785 sayılı Kanun'un 42 nci maddesi, Anayasa Mahkemesinin 22.11.1963 tarihli ve 1963/65 Esas, 1963/278 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş ve bu karar 14.01.1964/11606 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, zayiat alınmasına ilişkin kararın yasal dayanağı kalmamıştır. Bu durumda taşınmazdan zayiat olarak ayrılan ve zeminde kullanma imkanı kalmayan 1202 m² kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması ve davalı ... hakkındaki davanın geri alındığı, davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği ve vekâlet ücreti talebinden vazgeçmediği anlaşıldığından, davalı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Direnilerek Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 23.06.2015 tarihli ve 2015/236 Esas, 2015/269 Karar sayılı kararı ile Dairemizin bozma kararına direnilmesine karar verilmiştir.

C.Dairemizce Yapılan İnceleme Sonucu Dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna Gönderilmesi Kararı

Mahkemenin 23.06.2015 tarihli ve 2015/236 Esas, 2015/269 Karar sayılı direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, Dairemizin 09.02.2015 tarihli ve 2014/19387 Esas, 2015/1369 Karar sayılı ilamı ile temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesi ile değişik 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

D. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan inceleme sonunda, dava konusu Ankara ili, ..., Gülveren Mahallesi 1916 ada 33 parsel sayılı taşınmaz 6706 m² yüzölçümlü olarak tapuda kayıtlı iken, İmar ve İskan Bakanlığı Planlama ve İmar Genel Müdürlüğü Şehircilik Daire Başkanlığının 22.09.1965 tarihli kararı ile onaylanan 56800 nolu parselasyon planı ile düzenlemeye alınmıştır. Bu kapsamda taşınmazın 1202 m²lik kısmı zayiat olarak ayrılıp, ana gayrimenkul uhdesinde bırakılmış, 1868 m²lik kısım yol ve ... alan olarak terkin edilmiş, geri kalan 3636 m²lik bölüm ise imar parsellerine şuyulandırılmıştır. Dolayısıyla somut olayda 56800 nolu parselasyon planının kesinleştiği tarih itibarıyla, zayiat alınmasına ilişkin kararın yasal dayanağı kalmadığı gözetildiğinde Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.

E. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı Sonrası Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın Mamak Belediyesi yönünden açılmamış sayılmasına, ... yönünden ise kabulü ile tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara payları oranında verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; daha önce geçen kararlar da dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, belirlenen m² değerinin yüksek tespit edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesi.

3. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmaza yakın konumda olan 1916 ada 36 parsel sayılı taşınmaza Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.06.2016 tarihli ve 2015/513 Esas, 2016/423Karar sayılı kararı ile 2015 yılı değerlendirme tarihi itibarıyla 650,00 TL/m² birim bedeli üzerinden, yine 1916 ada 42 parsel sayılı taşınmaza Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.03.2016 tarihli ve 2015/205 Esas, 2016/108 Karar sayılı kararı ile 2015 yılı değerlendirme tarihi itibarıyla 500,00 TL/m² birim bedeli üzerinden değer biçildiği ve ilgili kararların Dairemiz denetiminden geçerek onandığı dikkate alındığında, Mart 2012 değerlendirme tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza 1.200,00 TL/m² değer biçen rapor inandırıcı olmadığından yakın konumda bulunan parsellere ilişkin bedellerden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,Davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.