Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2570 E. 2024/10555 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, belirlenen bedelin eksik olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunun 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değer belirlemeye esas düzenlemelerine uygun olduğu, emsal taşınmazın seçiminde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, taşınmaz üzerindeki yapıların değerinin tespitinde de yasal usule uygun olarak hareket edildiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2496 Esas, 2023/4493 Karar

DAVA TARİHİ : 14.02.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Menemen 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/65 Esas, 2021/138 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ..., Asarlık köyü 406 ada 11 parsel parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; acele el koyma dosyasına belirlenen taşınmaz bedelini içeren raporun ciddi anlamda eksiklikler içerdiğini, taşınmazın bahçesinde bulunan 7-8 yaşlarındaki dut ağaçlarının yine aynı şekilde müştemilatlardan 2 adet kömürlük ve 1 adet tandırlığın raporda değerlendirmeye katılmadığı gibi bahsi dahi edilmediğini, 3 katlı bir evin müştemilatlarıyla beraber yer aldığı İzmir'in gelişmekte olan ilçelerinden Menemen'deki bir avlulu taşınmazın bedelinin 330.000,00 TL olmayacağını, taşınmazın gerçek değerinin hesaplanması gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline ve tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece eksik incelemeyle karar verildiğini, mahkemece hükme dayanak olarak alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, emsalin uygun olmadığını, taşınmazın kamulaştırma nedeniyle değer kazandığını, vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın bahçesinde bulunan 7-8 yaşlarındaki dut ağaçlarının, yine aynı şekilde müştemilatlardan 2 adet kömürlük ve 1 adet tandırlığın raporda değerlendirmeye katılmadığı gibi bahsi dahi edilmediğini, taşınmazın avlusunda/bahçesinde çekilen fotoğrafları yerel mahkemeye ibraz ettikleri halde dikkate alınmadığını, ayrıca bahçe duvarı bedeli de tespit edilmediğini, emsalin uygun olmadığını, kıyasın uygun olmadığını, belirlenen değerin düşük olduğunu, yerel mahkeme kararının hüküm başlığı altındaki 5 inci maddede 33.095,61 TL'ye 15.6.2020 tarihinden itibaren karar tarihi olan 08.06.2021 tarihine kadar yasal faiz uygulanması kararı verilmiş olmasına rağmen davalı idare, müvekkil adına Vakıfbank Menemen Şubesine 33.095,61 TL yatırdığını, dosya yerel mahkemece 4 ay içerisinde karara bağlanmadığı için dava açılış tarihinin 4 ay sonrasından karar tarihine kadar geçen sürede bedele yasal faiz uygulanması gerekirken ne o süreçte yasal faiz uygulandığını ne de karar sonrasında işbu dilekçeyi ibraz ettiğimiz tarihe kadar faiz uygulandığını, yerel mahkeme, 04.03.2021 tarihli duruşmasında ara karar kurmuş ve fark bedelinin 15 gün içerisinde müvekkil adına bir kamu bankasına yatırılmasına karar verildiğini, oysa davacı idare, kendisine verilen süre içerisinde belirlenen bedeli bankaya yatırılmadığını, tüm bu sebeplerden dolayı müvekkilin Anayasa tarafından koruma altına alınan mülkiyet hakkı ihlal edildiğini belirterek İlk Derece Mahkeme kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup taşınmazın arsa niteliğinde kabulünün doğru olduğu, taraflarca sunulan ve resen belirlenen emsallerin değerlendirmesi yapılmış olup yakın tarihli satışa konu olması, nitelik itibarıyla dava konusu taşınmaza yakın özelliklerde olması ve aynı bölgede uygulanan kamulaştırma dosyalarında emsal olarak alınmış olması nedeniyle Asarlık Mahallesi 475 ada 2 parsel sayılı taşınmazın emsal olarak alındığı, emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda ve taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılması zorunlu olmayıp aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılan taşınmazların da emsal alınabileceği, emsale ilişkin veriler toplanarak rapor denetiminin yapıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun 2942 sayılı Kanun'un değer belirlemeye esas düzenlemelerine uygun olduğu, alınan emsalin uygun olduğu, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla emsal alınan taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar parseli olduğu, dolayısıyla düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmamasının doğru olduğu, taşınmaz üzerinde bulunan yapı için de değerlendirme tarihi olan 2020 yılına ait Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yayımlanan Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki Tebliğe göre yapının sınıfına uygun birim fiyatları ve yaşı belirlenip buna göre yıpranma payı düşülerek değerlendirme yapıldığı ve bu rapora göre oluşturulan kararda usul ve kanuna aykırı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yerinde görülmekle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf isteminde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf isteminde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki İzmir ili, ..., Asarlık Mahallesi 406 ada 11 parsel parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi doğru olduğu gibi, üzerindeki yapılara aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.