"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/4014 Esas, 2023/4024 Karar
DAVA TARİHİ : 28.06.2022
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/163 Esas, 2023/270 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ..., Maltepe Mahallesi 134 ve 135 parsel sayılı taşınmazların Gediz Nehrinin taşması, yatak değiştirmesi sebebiyle su altında kaldığını ve bu kısımların sürekli olarak kullanılamaz hale geldiğini belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 134 parsel sayılı taşınmazın 18.12.1992 tarihinde davacı ... ve Saim Karaman tarafından satın alındığını, 1985 ve 2002 yılına ait Google Earth ve 1985 yılına ait Harita Genel Komutanlığı görüntüleri incelendiğinde dava konusu taşınmazın 1985 yılı ve sonrasında nehir yatağı içerisinde olduğunun net olarak görüldüğünü, 135 parsel sayılı taşınmazın davacıların murisi tarafından Gediz Nehri yatağında kaldığı bilinerek satın alındığını, bu nedenle davacıların hukuken korunmaya değer bir menfaati olmadığını, taşınmazların bulunduğu alanda Gediz Nehrinin belirtilen kısımda varoluşundan günümüze kadar doğal akışı tabi hali ile menderes oluşturarak ve güzergahının bazı kesimlerinde yatak değiştirmek suretiyle ve dışarıdan hiçbir müdahale olmadan sürdürdüğünü, uzun yıllar içerisinde bazı arazilerin sınırlarında nehir yatağına doğru toprak kaymalarının olduğunu, Gediz Nehri yatağı içinde kalmasının idarenin hatasından kaynaklanmadığını beyan ederek usul ve kanuna aykırı olan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: bilirkişi raporunda hatalı olarak objektif değer artışı hiç uygulanmadığını, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, yıllık net gelir hesaplamasında kullanılan ürünlerin ortalama verim kg ile ortalama satış fiyatlarının düşük belirtildiğini, üretim giderlerinin de bunun aksine çok yüksek hesaplanarak yıllık net gelirin düşük gösterildiğini, mahkemece maktu vekâlet ücreti hesaplanmışsa da nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ...'ın 135 parselde hissesi kalmadığından kararda sehven yazıldığını ve isminin düzeltilmesi gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle istinaf talebinde bulunmuştur.
2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yanın yirmi yıllık hak düşürücü süreyi fazlasıyla geçirdiğini, mahkemece mevzuata aykırı olarak idare aleyhine peşin ve başvuru harcına hükmettiğini, dava konusu taşınmazların el atma tarihinde su kaynağının olup olmadığı araştırılmadan sulu arazi olarak değerlendirilerek eksik incelemeyle yüksek bedel hesaplanmasının kanuna aykırılık teşkil ettiğini, raporda dava konusu taşınmazlar için ek bilirkişi raporunda %10 oranında objektif değer artışı uygulanmasının hukuka ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) aykırı olduğunu, verilen kararın kanuna aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemiyle istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazların yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre %4 kapitalizasyon faiz oranı uygulanması, maliyet cetveline göre bulunan üretim giderinin brüt gelirin %50'sine yakın olması, bu hali ile ekonomik tarım yapılabilmesi için Türkiye ortalamasına göre, hesap yapılması ve dava konusu taşınmazların konumu, yüzölçümü, bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri ve gelişmişlik durumu dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına objektif değer artış oranı ilave edilmesi gerektiği düşünülerek, taşınmazların bedelini hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle bedele hükmedilmesi ve dava konusu taşınmazlara 04.11.1983 yılından önce el atıldığından, davacılar yararına maktu vekâlet ücreti takdir edilmiş olması doğru görülmüştür; ancak 2022 yılı Menemen İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü maliyet cetvelinin, dosya arasına alımı sağlanılmadan, bilirkişi raporunun denetimsiz bırakılmış olması, dava konusu taşınmazların el atma tarihi olan 1976 yılı itibarıyla imar durumlarının belediye başkanlığına sorulup tespit edilmemiş olması, dava konusu 135 parselde, davacı ..., dava açmadan evvel hissesini dava dışı kişiye sattığı, davacılar vekili tarafından da bu parsel hakkında dava açılmayan davacı ...'ın payı hariç diğer davacılar yönünden bedel artırımı yapıldığı gözetilerek, 135 parsel için belirlenen tazminat miktarının, davacılara ne miktarda ödeneceğinin açıkça belirtilmeyerek, infazda tereddütlere neden olunması ve davalı idare harçtan muaf olduğu hâlde, harçtan sorumlu tutulması gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üçüncü alt bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca tespit edilen bedelin davalı idareden tahsiline, dava konusu taşınmazın davacılar adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamsına,Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.