"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1819 Esas, 2023/2153 Karar
DAVA TARİHİ : 16.03.2018
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/849 Esas, 2023/375 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucunda, İlk Derece Mahkemesince davalı idareler hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... ve dahili davalı ... Bakanlığı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ve dahili davalı idare vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu İstanbul ili, ..., Aşağı Dudullu Mahallesi 3432 ve 3433 parsel sayılı taşınmazlara davalı idare tarafından fiilen el atıldığından davacının hissesine düşen kısım bakımından kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin tespit edilerek davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu A.Dudullu Mahallesi 2/2 pafta, 3432 ve 3433 parsel sayıı taşınmazların kısmen "Sağlık Tesis Alanı" kısmen de yol lejantında kaldığını, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 7 nci maddesinin 1/B bendi gereğince 1/5000'lik ... planlarını hazırlama yetkisinin Büyükşehir Belediyelerine ait olduğunu, mevzuat gereği ilçe belediyesi olarak müvekkili Ümraniye Belediye Başkanlığının, davacıya ait gayrimenkulü de kapsayan alan için 1/1000 ölçekli uygulama imar planı hazırladığını, planın dayanağının İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan 13.02.1998 tarihli, Ümraniye Revizyon ... Planı olduğunu, iş bu plan iptal edilmedikçe plan hiyerarşisi gereği 1/1000'lik planın hukuka aykırılığından bahsedilemeyeceği gibi 1/5000'lik planda sağlık tesisi alanı lejantında kalan dava konusu yer için müvekkili-davalı idareye sorumluluğun atfetmenin hukuki olmadığını, Sağlık Tesis Alanlarındaki sorumluluk Sağlık Bakanlığında olduğunu, davanın Sağlık Bakanlığına yönetilmesinin gerektiğini husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Dahili davalı ... Bakanlığı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ve dahili davalı idareler yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve dahili davalı idareler vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; husumet itirazlarının olduğunu, el atma tarihinin 1983 öncesi olduğunu, emsallerin uygun olmadığını, bedelin fahiş belirlendiğini, tazminat miktarlarının her iki davalı için de ayrı ayrı yazılması gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Dahili davalı ... Bakanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; husumet itirazlarının olduğunu, Hazine adına tescil kararı verilmesi gerektiğini, raporun hüküm kurmaya uygun olmadığını, vekâlet ücreti ile ilgili kararın hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi taşınmazların bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu, dosya kapsamından el atma tarihinin 1983 sonrası olduğu, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı ne var ki davalı idarelerin sorumlu olduğu kısımlar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gibi davalılar hakkında ayrı ayrı nispi harca hükmedilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve dahili davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle;istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Dahili davalı ... Bakanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ayrıca dava konusu taşınmazların 1/1000’lik imar planında sağlık alanı olarak ayrılması sırasında Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak ihtiyaç talebinde bulunup bulunmadığı ve halen taşınmazların bulunduğu alana Sağlık Bakanlığının ihtiyacı olup olmadığı, ihtiyacı yok ise bu hususun ilgili Belediye Başkanlığına bildirilip bildirilmediği Sağlık Bakanlığı ile ilgili Belediye Başkanlığından sorularak alınacak cevaplar doğrultusunda sorumlu idarenin tespiti gerekirken eksik inceleme ile karar verildiğini, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) 10, 13 ve 18 inci maddeleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde davanın Bakanlık yönünden husumetten reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, dava konusu taşınmazın dosya içindeki tapu kaydında davalı ... Başkanlığının 05.05.2021 tarihinde kamulaştırma yolu ile taşınmazı edindiğinin yazılı olduğunu göre dava konusu taşınmazın belediyece kamulaştırıldığı hususu ile davacının bu suretle davada taraf sıfatının kalmadığı hususunun istinaf incelemesi sırasında dikkate alınmadığını ve haklarında açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) Ek Madde 1 inci maddesi: “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (İptal: Anayasa Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 karar sayılı kararı ile)”
3. 26.11.2020 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7421 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesi ile 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 1 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle: "Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargıda görülür."
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ve dahili davalı idareler vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
3. Dahili davalı ... Bakanlığının istinaf ve temyiz dilekçelerinde dava konusu taşınmazların imar planında kısmen sağlık alanı olarak düzenlenmesi sırasında Bakanlıktan görüş sorulmadığını ve dava konusu taşınmaza ihtiyaçları bulunmadığını belirttiği anlaşılmakla; dava konusu taşınmazların 1/1000'lik imar planında kısmen sağlık alanı olarak ayrılması sırasında Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak ihtiyaç talebinde bulunup bulunmadığı ve halen taşınmazın bulunduğu alana Sağlık Bakanlığının ihtiyacı olup olmadığı, ihtiyacı yok ise bu hususun ilgili Belediye Başkanlığına bildirilip bildirilmediği Sağlık Bakanlığı ile ilgili Belediye Başkanlığından sorularak alınacak cevaplar doğrultusunda sorumlu idarenin tespiti gerekirken, eksik inceleme ile tespit edilen bedelin kısmen davalı ... Bakanlığından tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4.Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru ise de aynı bent uyarınca arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması, emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması gerekir.
6. Buna karşın, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazlara değer biçilirken emsal alınan satışın dava konusu taşınmaza uzak mesafede ve eski tarihli satış olduğundan hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
7. Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığının ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak raporun sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Davalı ve dahili davalı idareler vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı ...'ndan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine, Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.