"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2222 Esas, 2023/2006 Karar
DAVA TARİHİ : 31.05.2022
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/299 Esas, 2023/490 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kamulaştırma bedelinin verilen süreler içerisinde depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı idare yönünden reddine, davalı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, ..., ... 3275 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için idarece belirlenen bedelin gerçek değerinin altında olduğunu, taşınmaza ilişkin acele kamulaştırma kararının alındığı tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 3,5 yıl gibi uzun bir süre geçtiğini, bu süreçte davanın açılması için çok sayıda başvuru yaptığını, ancak uzun süre sonunda dava açıldığını, taşınmazın fiili hakimiyetinin yaklaşık üç yıldır davacı idarede olduğunu, bu durumun müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlali anlamına geldiğini, taşınmazın konumu itibarıyla değerli olduğunu ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, taşınmaz kuru arazi olduğu için kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak kabul edilmesi gerektiğini, uygulanan objektif değer artışı oranının yüksek olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişilerce dava konusu taşınmazın değer tespitinin yapıldığı tarihin üzerinden yaklaşık bir yıl geçtiğini, bu süreçte ülkedeki ekonomik koşullarda büyük çaplı değişimler meydana geldiğini, böylece taşınmaz için rayiç değerinin oldukça altında bir bedel belirlendiğini, taşınmazın konumu itibarıyla çok daha değerli olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinden sonra davacı idare vekili tarafından kararın istinaf edilmesi üzerine, davalı vekilinin verdiği cevap dilekçesinde İlk Derece Mahkemesinin kararının usul ve Kanuna uygun olduğunu belirterek davacı idare vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep ettiği, Dairenin kaldırma iade kararından sonra ise davalı vekilinin 14.07.2023 tarihli dilekçe ile idarenin depo ettiği bedelin müvekkiline derhal ödenmesine karar verilmesini, bilirkişilerce yapılan tespitin üzerinden 6 ayı aşkın süre geçtiğini, bu sürede ekonomide aşırı enflasyon, döviz kurlarında artış gibi olağanüstü durumların meydana geldiğini belirterek taşınmazın değerinin yeniden belirlenmesini talep ettiği, davalı vekilinin duruşma zaptına geçen beyanında da aradan geçen sürede İlk Derece Mahkemesince belirlenen bedelin gerçek değeri yansıtmadığı şeklide beyanda bulunduğu, bu durumda davalı vekili açık bir şekilde geç yapılan ödemeyi (depo işlemini) kabul etmediğini beyan etmemiş ise de İlk Derece Mahkemesinin kararının ardından verdiği dilekçelerde belirlenen bedelin aradan geçen sürede değer kaybına uğradığını devamlı olarak vurgulaması karşısında geç yapılan ödemeyi kabul etmediği sonucuna varıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun davacı idare yönünden reddine, davalı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı tarafın davanın esası hakkında açık bir ret beyanının bulunmadığını, dava konusu taşınmaza ilişkin yeniden değerlendirme yapılmasını talep ettiklerini, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası,
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.