Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2595 E. 2024/8943 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli ödenmiş ve kamulaştırma kesinleşmiş olmasına rağmen davalılar tapuda ferağ işlemini yapmadıkları için açılan tapu iptal ve tescil davasında davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na göre açılan tescil davalarında, davalının cevap dilekçesinde veya en geç ilk oturumda davayı kabul ettiğini beyan etmesi halinde yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği, davalılardan bazılarının ilk duruşmadan önce davayı kabul ettiklerini bildirdikleri, bazılarının ise davayı kabul etme hususunda herhangi bir beyanda bulunmadıkları gözetilerek, davayı kabul etmeyen davalılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, davayı kabul eden davalılar lehine ise vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2017 Esas, 2023/382 Karar

DAVA TARİHİ : 25.12.2020

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/934 Esas, 2021/310 Karar

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davalı ... vekili tarafından İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesince yeniden kurulan hükümde davalı ... aleyhine düzeltilen hususlarla sınırlı olarak temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ..., ... Mahallesi 458 parsel sayılı taşınmazın usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedelinin banka hesabına yatırılarak noter tebligatının yapıldığını, taşınmaz maliklerince müvekkili idare aleyhine Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/168 Esas, 1999/222 Karar sayılı ve Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/180 Esas, 1998/635 Karar sayılı dosyasında tezyidi bedel davası açıldığını ve hükmedilen bedelin müvekkili idarece ödendiğini, böylece kamulaştırma işleminin kesinleştiğini, buna karşılık davalı tarafça tapuda ferağ verilmediğini, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılardan ..., ..., ... cevap dilekçelerinde ve ..., ..., ... duruşmadaki beyanlarında özetle; davacı idare tarafından açılan davayı kabul ettiklerini, davanın açılmasına kendileri sebebiyet vermediğinden aleyhlerine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalılar ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından dava konusu taşınmazın devri hususunda herhangi bir bildirim veya talepte bulunulmadığını, açılan davayı kabul ettiklerini, davanın açılmasına müvekkilleri sebebiyet vermediğinden aleyhlerine yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür.

3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin aradan uzun yıllar geçmesinden dolayı hangi taşınmazlarının kamulaştırıldığını hatırlamadığını, davacı idare tarafından dosyaya sunulacak evrakların incelenmesi neticesinde konunun netleşeceğini, davanın açılmasına müvekkilleri sebebiyet vermediğinden aleyhlerine yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmemesini, davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verildiğini, ancak müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine gerekçe olarak gösterilen Yüksek Mahkeme kararlarının 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davalarına ilişkin olduğunu, oysa eldeki davanın 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescil davası olduğunu, davalı tarafın yıllar önce kamulaştırma bedelini almasına karşın müvekkili idare lehine ferağ vermediğini, dolayısıyla bu davanın açılmasına sebebiyet verdikleri, müvekkili idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın davacı idarece kamulaştırılması nedeniyle işbu davanın açıldığı, davalıların dava açılmadan önce tapuda ferağ verilmesi için davet edilmedikleri, ayrıca davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'ın bizzat ya da vekilleri aracılığıyla ilk duruşmadan önce bir dilekçe ibraz ederek davayı kabul ettiklerini bildirdikleri ve anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 312 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bu davalılar için davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olduğu sonucuna varılmakla davacı idare vekilinin bu hususa ilişkin istinaf itirazının yerinde olmadığı, ancak 2942 sayılı Kanun'a göre açılan tescil davalarında, davalıya yargılama giderinin yükletilmemesinin davalının cevap lahiyasında veya en geç ilk oturumda hazır bulunarak davayı kabul ettiğini beyan etmesi halinde mümkün olacağını, bu durumda haklarında açılan davanın kabulüne hükmedilen ve ilk duruşmadan önce davayı kabul etmeyen davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ...'in davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekâlet ücretinden sorumlu tutulmaları, davanın niteliği ve verilen karara göre kendilerini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Anayasa Mahkemesi kararı gereğince kamulaştırma davalarında davacı idare lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemeyeceğini, davalı taraf kendini vekil ile temsil ediyor ise lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, 2942 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinde yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılacağının düzenlendiğini, 6100 sayılı Kanun’un 323 üncü maddesinde vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığını, bu nedenle davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi ile 24.04.2001 tarihli 4650 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen ana kanuna işlenemeyen geçici 1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı ...'dan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.