"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/70 Esas, 2023/547 Karar
DAVA TARİHİ : 30.12.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/676 Esas, 2021/415 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idareler vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davaya konu Bursa ili, ..., Mahallesi 1825 ada 5 sayılı parselin 793/732300 hissesi ile Ataevler Mahallesi 1262 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 4457/594850 hissesinin maliki olduğunu, her iki taşınmazın da imar planında lise alanında olduğunu, dava konusu taşınmazda Milli Eğitim Bakanlığının imar planının kesinleştiği tarihten itibaren her hangi bir işlem ve kamulaştırma yapılmadığı, Nilüfer Belediyesinin ise dava konusu taşınmazlar üzerinde kamulaştırma yapılmadan, yaya kaldırımı yapmak sureti ile fiilen el attığını belirtilerek taşınmazların bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; imar planında lise alanında kalmakta olan dava konusu taşınmazların kamulaştırma yetki ve sorumluluğunun müvekkiline ait olmadığını, ayrıca, dava konusu taşınmazlarda müvekkil Belediye tarafından hiçbir imalat yapılmadığını, fiili olarak hiçbir müdahalede bulunulmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın emsal gösterdiği Anayasa Mahkemesi kararında idari yargının görev alanının değişmediğini, taşınmaza Bakanlıkça fiilen el atma durumu mevcut olmadığından davanın görev yönünden reddi gerekeceğini, taşınmazlara idarece fiilen el atılmadığı gibi hukuken el atılan kısımlarda da Bakanlığın sorumluluğunun bulunmadığını, fiilen el atılmayan kısımlar açısından görevli yargı yerinin idare mahkemesi olduğunu, davanın usulden reddini talep ettikleri anlaşılmıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmazlar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idare ve Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; 3194 sayılı İmar Kanunu'ndaki değişikliklerin dikkate alınması gerektiğini, belirlenen bedelin fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; fiili el atma söz konusu olmadığını, emsal değerlendirmesinin gereği gibi yapılmadığını, emsal taşınmazın dava konusu taşınmazlarla benzer özellikte olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazlara emsal karşılaştırılması yapılmak suretiyle fiili ve hukuki el atmaya konu bölümlerin bedelinin davalı idarelerden tahsiline dair mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu; ancak her iki taşınmazda da önceden kurulu irtifak hakkı olmasına rağmen sadece 1825 ada 5 parsel yönünden bu hakkın dikkate alınması doğru bulunmamış bu itibarla Tapu Müdürlüğüne yazı yazılarak her iki taşınmaz kaydında bulunan irtifak haklarına ilişkin dayanak kayıtların getirtilerek bilirkişi heyetinden ek rapor alınmak üzere Dairece duruşma açılmasına karar verilmiş, 17.11.2023 tarihli bilirkişi ek raporunda; dava konusu Bursa ili, ..., Ataevler Mahallesi 1262 ada 3 nolu parselin, kadastral haritası, evrakı ve mevcut projesi incelendiğinde, irtifak hakkına ilişkin bir veriye rastlanmadığı, tapu kaydında mevcut bulunan irtifak hakkının parselin geldisi olan ve imar uygulaması neticesinde oluşan ... Mahallesi 6604 ada 1 nolu parselden geldiği ve imar uygulaması kapsamında alınan ve dağıtımı yapılan parsellerin üzerinde bulunan irtifak hakkının, parsellerin konumları değişse de dağıtım neticesinde taşınmış olduğu kanaatine varıldığı bildirildiğinden İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan rapor doğrultusunda hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idarelerden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmamsına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.