"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/335 Esas, 2023/521 Karar
DAVA TARİHİ : 08.06.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/108 Esas, 2021/224 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı ... Başkanlığı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı, davalı ... Başkanlığı ve ihbar olunan ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
İhbar olunan vekilinin kararı temyiz etme hakkı bulunmadığından ihbar olunan vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Davacı ve davalı ... Başkanlığı vekillerinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; dava konusu Bursa ili, ..., Alaattinbey Mahallesi 2841 ada 2 parsel sayılı taşınmaza davalı idareler tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen yol ve trafo yapılarak el atıldığını belirtilerek taşınmazın bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Asıl dava yönünden davalı ... Başkanlığı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda davalı belediyeleri tarafından herhangi bir imalat yapılmadığını, şirketler tarafından kaçak olarak yapılan imalatların olduğunu, dava konusu taşınmazda ... Amortisor San. Tic. Ltd. Şti. firması ile kaçak inşaat zaptı bulunan ... tarafından yapılan kaçak imalatlar bulunduğunu, bu imalatları yapan şirket ve şahsa davanın ihbarının gerektiğini, dava konusu taşınmazın imar planında pazar alanında kaldığını, davalı belediyenin dava konusu taşınmaza hiçbir müdahalesinin bulunmadığını, izah edilen nedenlerle husumet yokluğundan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıda bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. İhbar olunan ... Amortisör İnş. San. Tic. Ltd. Şti. vekili dilekçesinde özetle; şirketlerine ait yapının Bursa ili, ..., Mahallesi 2841 ada 5 parselde yer aldığını, parselin kuzey cephesinin tamamı ve doğu cephesinin büyük bülümünün 2841 ada 1 parsel, yine doğu cephesinin çok az bir bölümünün de 2841 ada 4 parselle tamamen çevrili olduğunu, dava konusu parsel ile hiçbir bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Başkanlığından, birleştirilen davada ise tazminat bedelinin davalı ...'tan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idareler adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... Başkanlığı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; takdir olunan bedelin düşük olduğunu, serbest alım satım değerlerinin bilirkişilerce belirlenen bedelin çok üstünde olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazdaki imalatların ihbar olunan ... Amortisör Ltd. Şti. tarafından yapıldığını, müvekkili idare tarafından fiili müdahalede bulunulmadığını, müvekkili idare yönünden davanın reddi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesinde hukuken hata yapılmadığı gibi proje bütünlüğü bağlamında fiilen el atılmayan kısımlarda da bir kısım davalı belediyenin sorumlu olması gerektiği, taşınmazın konum ve özelliklerine göre belirlenen m² birim bedelinin de makul ve adil olduğu anlaşıldığından istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... Başkanlığı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 tarihli ve 2010/5-662/651 sayılı kararı ile; "uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulu gerektiğine...''karar verilmiştir.
5. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Dosya kapsamında yer alan fen bilirkişi raporunda, keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza kısmen yol ve trafo yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı ve taşınmazın tamamının 1/1000 ölçekli uygulama imar planına göre Belediye Hizmet Alanı olarak ayrıldığı anlaşıldığından, taşınmaza imar uygulanması doğrultusunda fiilen el atıldığı da nazara alındığında proje bütünlüğü gereği taşınmazın fiili ve hukukî el atmaya konu bölümlerinin bedeline hükmedilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. İhbar Olunan ...'ın Temyizi Yönünden İhbar Olunanın Temyiz Hakkı Bulunmadığından Temyiz Dilekçesinin Reddine;
Davacı ve davalı ... Başkanlığı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
B. Davacı ve Davalı ... Başkanlığı Vekillerinin Temyizi Yönünden;
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı ... Başkanlığı'ndan aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.