"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/73 Esas, 2023/266 Karar
DAVA TARİHİ : 17.10.2018
KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/334 Esas, 2021/129 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davalı idareler vekilleri yönünden esastan reddine, davacılar vekili yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idareler vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, Avcılar Mahallesi (Ambarlı ) 4655 parsel sayılı taşınmazın davalı idareler tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde fiilen kullanıldığını, bu nedenle taşınmazın bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı İstabul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 4655 parsel sayılı taşınmazın cepheli olduğu yolun UKOME kararına göre anaarter listesinde bulunmadığını, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarında sorumluluk alanlarının ilgili kanun ve mevzuat çerçevesinde Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü'nün anaarter listesine göre belirlendiğini, dava konusu parselin sorumluluk alanlarında bulunmaması nedeniyle husumet yokluğu bulunduğunu, dava konusu parselin bulunduğu alanın ilçe belediyesi sorumluluğunda bulunduğunu, imar mevzuatı, 5393 ve 5216 sayılı Kanunlar çerçevesinde 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planlarının ilçe belediyeleri tarafından yapıldığından kamu hizmetine ayrılıp kamulaştırılması gereken taşınmazların ilçe belediyeleri tarafından kamulaştırıldığını belirterek dava konusu taşınmazın davacılar hissesi üzerine tescil ve terkin işlemi yapılana kadar tedbir konulmasına, davanın reddine, davanın kabulü halinde; el atılan kısmın yol olarak kullanılıyor olması durumunda yol olarak terkinine, el atılan kısım kullanılabilir boş alan niteliğinde ise belirlenecek tazminat bedelinin davacının tapu kaydındaki haciz, ipotek vb. tüm takyidatları ve şerhleri de kapsayacak şekilde bedele yansıtılıp, tüm takyidatlar terkin edildikten sonra tapu kaydının idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu parsele herhangi bir el atma işlemi yapılmadığını, taşınmazın 1/5000 ölçekli ... Planında ''park'' ve 12 m²lik ''YOL'' lejantlı alanda olduğunu, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında 12 m ve 8 mlik ''YOL'' ve ''PARK'' (PİKNİK) lejantlı alanında olduğunu, taşınmazın Balaban ve Cumhuriyet Caddelerine cepheli olduğunu, Cumhuriyet Caddesinin anaarter listesinde bulunduğunu, ... planına uygun uygulama yapılmış olan ve anaarter listesinde yer alan taşınmaz ile ilgili olarak el atma işleminin bulunmadığını, ayrıca 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesi kapsamında belediyelerin %40'a kadar düzenleme ortaklık payını bedelsiz alma haklarının olması nedeniyle düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldüğünde el atmanın söz konusu olmayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmazın fiilen el atılan kısımları yönünden tazminat isteminin kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden alınarak davacılara verilmesine, fiilen el atılan ve bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idareler adına tesciline, fiilen el atılmayan kısımlar yönünden ise davanın reddine karar karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; imar planında park olarak belirlenen taşınmazın fiili el atılan kısımları haricinde kalan kısımlarının proje bütünlüğü gereği bedeline hükmedilmesi gerekirken ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın imar planında park fonksiyonunda olması nedeniyle müvekkillerinin mülkiyet hakkının kısıtlandığını, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla proje bütünlüğü gereği taşınmazın tamamı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; ret edilen kısım yönünden idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, emsal seçiminin hatalı olduğunu, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürmüştür.
3. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, el atma tarihi tespit edilerek maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın davalı idarelerin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin doğru yöneltildiği, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak metrekare rayiç değerlerinin doğru orantılı olduğu, 1983 yılından sonraki el atmalarda nispi harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin yerinde olduğu taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu anlaşıldığından davalı idareler vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediği; ancak proje bütünlüğü gereği fiilen atılmayan ve imar planında parkta kalan bölümün bedeline hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde ret kararı verilmesi doğru olmadığından; davacılar vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile hüküm kaldırılarak tamamlama harcı yatırılan kısım dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin tespiti ile bedelin sorumlu idarelerden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 269 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, Avcılar ilçesi, Avcılar Mahallesi 4655 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesinde ve proje bütünlüğü gereği fiilen atılmayan ve imar planında parkta kalan bölümün bedeline taleple bağlı kalınarak hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idareler vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... Başkanlığından aşağıdaki yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine, davalı ... Başkanlığından fazla alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesineDosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.