"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI: 2023/225 Esas, 2023/464 Karar
DAVA TARİHİ: 24.03.2017
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan konusu taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Bursa ili, ...,... Mahallesi 259 ada 99 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın öncelikle arsa niteliğinde olduğunu, tarla niteliğinde değerlendirilecek ise gerçeğe uygun tarımsal verilerin raporda esas alınmasını, kapitalizasyon faiz oranının objektif değeri yöntemince ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesini, kısmen kamulaştırma var ise bunun raporda dikkate alınmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.02.2018 tarihli ve 2017/180 Esas, 2018/149 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 21.02.2018 tarihli ve 2017/180 Esas, 2018/149 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28.03.2019 tarihli ve 2018/2049 Esas, 2019/499 Karar sayılı kararıyla taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; kamulaştırma sonucu arta kalan 995,97 m²lik bölümün yüzölçümü ve geometrik durumu nazara alındığında işe yaramayacağı gözetilerek bu bölümün bedeline hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde değer azalışı olduğu kabulü ile aza hükmedilmesi, hüküm altına alınan bedelin davalılara ödenmesine karar verilmemesi doğru görülmediği gibi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 09.09.2021 tarihli ve 2021/103 Esas, 2021/606 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin 09.09.2021 tarihli ve 2021/103 Esas, 2021/606 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; tespit edilen kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedeli depo edilmemiş ise de, sunulan banka dekontuna göre davacı idarenin karar tarihinden sonra 10.12.2021 tarihinde depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, usul ekonomisi gözetilerek davalı tarafın da beyanı alınmak suretiyle sonucuna göre işin esasına girilip bir karar verilmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının sulu arazilerde % 5, kuru arazilerde % 6 oranında uygulanması gerektiğini, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ü oranında alınmasının doğru olmadığını, % 150 oranında objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olmadığını, arta kalan alana % 100 değer azalışı verilmesinin hatalı olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin verilen süre içinde yatırılmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiğini, sonradan yatırılan bedele muvafakatlarının olmadığını, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, ilçeye 500 metre sanayi bölgesine 200 metre mesafede olduğunu, metrekare bedelinin düşük belirlendiğini, kapitalizasyon faizinin % 3 oranında uygulanması gerektiğini, objektif değer artışının % 500 oranında uygulanması gerektiğini, taşınmazın kalan kısmında uygulanan değer düşüklüğünün yeterli olmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 ve 373 üncü maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına usulî kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Davacı idare harctan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.