Logo

5. Hukuk Dairesi2024/2825 E. 2024/5880 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kat malikleri kurulu kararının iptali, müdahalenin men'i ve eski hale getirme istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamına uygun olarak yaptığı araştırma neticesinde, karar iptaline ilişkin davanın süre yönünden reddine ve haksız müdahalenin neler olduğunun belirlenerek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/668 Esas, 2021/1114 Karar

DAVALILAR: 1.Sahil Sitesi A Blok Yönetimi Adına Yönetici Mehmet Korkmaz

DAVA TARİHİ: 16.07.2014

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen müdahalenin önlenmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (kapatılan) 20. Hukuk Dairesince Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili vekili dava dilekçesinde özetle; 21.09.2013 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında alınan " çatıya çıkış için pencere yapılması" kararının ve davalıların ana gayrimenkulün mimari projesine aykırı imalatlarının eski hale getirilmesini ve ortak alana müdahalenin önlenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği gibi dairenin taban alanını genişletmediğini, mimari projeye aykırı olduğu iddia edilen kısımda yıllardan beri değişiklik yapılmadığını, davacının aynı zamanda eski yönetici olduğunu, 10 yıla yakın bir zaman süresince bu apartmanın yöneticiliğini yaptığını, 10 yıllık bir zaman zarfında bu husus hakkında bir işlem yapmadığını, çatıya çıkış penceresi yapılması için apartman yönetimi tarafından nitelikli çoğunluk kararı alınmasının akabinde böyle bir iddiada bulunmasının dürüstlük kuralına ve etik değerlere aykırı olduğunu, davacıların ...A Blok yönetimi tarafından 21.09.2013 tarihli kurul kararınca çatıya çıkış penceresi yapılması için 5/6 çoğunluk kararı ile alınan karara itiraz ettiklerini, davacıların bu bölümün kendilerinin dubleks dairesine ait olduğunu iddia ettiklerini, açılmasına karar verilen pencerenin davacılara ait daireye zarar vermeden merdiven boşluğundan açılacağını, bu pencerenin açılmasına da davacıların neden olduğunu, çünkü davacıların bina projesine aykırı olarak çatıda ortak kullanım alanını kapattıklarını etrafını pvc ile çevirdiklerini, bu nedenle apartman sakinlerinin çatıya çıkma olanağının kalmadığını bu yüzden çatıya çıkış penceresinin açılma zorunluluğunun doğduğunu, haksız, kötüniyetli ve hukuka aykırı olarak açılmış olan iş bu davanın reddi ile yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı...yönetimi adına yönetici Mehmet Korkmaz cevap dilekçesinde özetle;...A blok'un yöneticisi olduğunu, davacının iddia ettiği gibi dairenin taban alanının genişletilmediğini, mimari projeye aykırı olduğu iddia edilen kısımda yıllardan beri değişikliğin yapılmadığını, müteahhit tarafından sitede bulunan diğer bloklar da ayrı şekilde yapıldığını, davacının aynı zamanda eski yönetici olduğunu, 10 yıla yakın bir zaman süresince bu apartmanın yöneticiliğini yaptığını, 10 yıllık bir zaman zarfında bu husus hakkında bir işlem yapmadığını ve çatıya çıkış penceresi yapılması için apartman yönetimi tarafından nitelikli çoğunluk kararı alınmasının akabinde böyle bir iddiada bulunmasının dürüstlük kuralına ve etik değerlere aykırı olduğunu, davacıların...A Blok yönetim tarafından 21.09.2013 tarihli kurul kararınca çatıya çıkış penceresi yapılması için 5/6 çoğunluk kararı ile alınan karara itiraz ettiklerini, davacıların bu bölümün kendilerinin dubleks dairesine ait olduğunu iddia ettiklerini, açılmasına karar verilen pencerenin davacılara ait daireye zarar vermeden merdiven boşluğundan açılacağını, bu pencerenin açılmasına da davacıların neden olduğunu, çünkü davacıların bina projesine aykırı olarak çatıda ortak kullanım alanını kapattıklarını etrafını pvc ile çevirdiklerini, bu nedenle apartman sakinlerinin çatıya çıkma olanağının kalmadığını bu yüzden çatıya çıkış penceresinin açılma zorunluluğunun doğduğunu, haksız, kötüniyetli ve hukuka aykırı olarak açılmış olan iş bu davanın reddi ile yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı ... tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; belirtilen dairesinin ilk sahibi olduğunu, davacının iddiasındaki gibi dairenin taban alanını genişletmediğini, mimari projeye aykırı olduğu iddia edilen kısımda yıllardan beri değişiklik yapılmadığını, bu kısımda bir değişiklik var ise kendisinden önceki kat malikleri, onların kiracıları veya müteahhit tarafından yapılmış olabileceğini, davacının aynı zamanda eski yönetici olduğunu, 10 yıla yakın bir zaman süresince bu apartmanın yöneticiliğini yaptığını 10 yıllık bir zaman zarfında bu husus hakkında bir işlem yapmadığını ve çatıya çıkış penceresi yapılması için apartman yönetimi tarafından nitelikli çoğunluk kararı alınmasının akabinde böyle bir iddiada bulunmasının dürüstlük kuralına ve etik değerlere aykırı olduğunu, davacıların...A Blok yönetim tarafından 21.09.2013 tarihli kurul kararınca çatıya çıkış penceresi yapılması için 5/6 çoğunluk kararı ile alınan karara itiraz ettiklerini, davacıların bu bölümün kendilerinin dubleks dairesine ait olduğunu iddia ettiklerini açılmasına karar verilen pencerenin davacılara ait daireye zarar vermeden merdiven boşluğundan açılacağını, bu pencerenin açılmasına da davacıların neden olduğunu, çünkü davacıların bina projesine aykırı olarak çatıda ortak kullanım alanını kapattıklarını etrafını pvc ile çevirdiklerini, bu nedenle apartman sakinlerinin çatıya çıkma olanağının kalmadığını bu yüzden çatıya çıkış penceresinin açılma zorunluluğunun doğduğunu, haksız, kötüniyetli ve hukuka aykırı olarak açılmış olan iş bu davanın reddi ile yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 06.02.2018 tarihli ve 2014/1104 Esas, 2018/178 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.09.2019 tarihli ve 2019/80 Esas, 2019/981 Karar sayılı kararıyla; mahkeme kararı usul ve kanuna uygun bulunarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi neticesinde talep sonucundan daha azına karar verebilir. Talep olmadığı hâlde, kanuna aykırı olarak, toplantıda alınan bütün kararların iptaline karar verilmesi, Ayrıca, dava konusu toplantının olağanüstü toplantı olduğu ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 29 unu maddesinin ikinci fıkrasına göre davacıya davet/çağrı yapılmadığı anlaşılmakta ise de bu husus 634 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesine göre yok veya butlan sebebi olmayıp, iptal edilene kadar geçerlidir. Toplantıya davet şartından toplantının veya bütün kararlarının iptaline karar verilebilmesi için davanın 1 ve 6 aylık hak düşürücü süreler içerisinde açılması gerekir. Mahkemece kararda belirtilen, Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 2015/15030 Esas sayılı ilamının incelenmesinde, dava hak düşürücü süre içerisinde açılmış olup, somut olay ile uyuşmamaktadır. O halde, davacıya olağanüstü toplantı daveti yapılmadığı gerekçesi ile hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davada, toplantı kararlarının iptaline karar verilmesi, Toplantıda alınan “çatıya itfaiye merdiveni ile pencere açılması…” kararının, kanunun aradığı karar nisabı ile alınmaması halinde 634 sayılı Kanun'un 33 uncu maddesine göre butlanla hükümsüz olacağından dava için bir süre bulunmamaktadır. Somut olayda, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereği, çatının ortak alan olduğu, tüm kat maliklerinin arsa payları oranında, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik oldukları ve mimari projede ve yönetim planında sırf davacıların kullanımına hasredilmediği, 21.09.2013 tarihli toplantıda yönetim planının 7 nci maddesine ve 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesine uygun 4/5 çoğunluk ile karar alındığı, 634 sayılı Kanun'un 28 inci maddesine göre yönetim planının tüm kat maliklerini bağlıyacağı, dosya içerisindeki bilirkişi raporunda, yapılacak değişikliğin projeye ve imar mevzuatına aykırı olduğu ve davacıya ve terasa zarar verecek nitelikte olduğunun belirtilmesi ile yetinildiği, başkaca bir açıklama yapılmadığı, bu değişikliğin projede esaslı bir değişiklik olup olmadığının, davacının bağımsız bölümünü kullanmasını engelleyip engellemediğinin, davacıya ve terasa nasıl ve ne şekilde bir zarar vereceğinin belirlenmediği, değişikliğin yapılacağı yer yönünden bir inceleme yapılmadığı (kroki, ve fotoğraflama gibi), sırf soyut ifadelerle rapor hazırlandığı ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı, istinaf mahkemesince belirtilen Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 2015/10364 Esas, 2015/9881 Esas sayılı kararlarında, ana yapının tümüne yangın mediveni yapılması kararı ile projede teras olan anayapıya çatı yapılması kararlarının oybirliği gerektirdiği (ve talep aşımı) gerekçesiyle kararların bozulmasına karar verildiği ve somut olay ile uyuşmadığı, buna göre; mahkemece, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alınıp, mimari projede bulunmadığı için ortak alan çatıya çıkış sağlamak amacı ile yalnızca kapı veya pencere açılmasının ve ortak çatı alanının diğer kat maliklerince kullanımının, doğrudan davacılar veya bağımsız bölümleri yönünden bir zarar veya tehlike oluşturduğunun kabul edilemeyeceği göz önünde bulundurularak, alınan karar yönünden gerekirse konusunda uzman bilirkişi heyeti ile yerinde yapılacak incelemeyle açıklanan hususlarda alınacak raporla birlikte tarafların tüm delilleri birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, davalıların ortak alanlara müdahale ile mimari projeye aykırı bir kısım imalatlarının bulunduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmek suretiyle hüküm altına alınmış ise de projeye aykırılıkların krokiye bağlanmadığı, hükmün 2/A bendinin hangi bağımsız bölümler yönünden hüküm altına alındığının belirlenmediği, yine hükmün (2/A), (B), (C), (D) bentleri ile sonraki kısım arasında tereddüt oluşturduğu, bilirkişi raporunun da hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmakla, infazda da tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar vermiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kat malikleri kurulu kararını apartman panosuna asıldıktan sonra öğrendiklerinden yasal süre içinde dava açtıklarını, bilirkişi raporlarının hükme esas almaya elverişli olmadığını, redde ilişkin kısmın bozulmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; yapı kayıt belgesinin değerlendirilmediğini, kat maliklerinin yapılan tadilatlara muvafakatinin bulunduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

3. Davalı ...... vekili temyiz dilekçesinde özetle; yapı kayıt belgesinin değerlendirilmediğini, kat maliklerinin yapılan tadilatlara muvafakatinin bulunduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kat malikleri kurulu toplantısında alınan kararın iptali ile müdahalenin meni ve eski hale getirme istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan araştırma neticesinde karar iptaline ilişkin davanın süre yönünden reddi ile haksız müdahalenin neler olduğu belirlenerek mahkemece yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydına, davacılar ..., davalı ... ile davalı ...'dan 1.615,800 TL temyize başvurma harcının ayrı ayrı alınmasına,

14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.