"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3225 Esas, 2023/2353 Karar
DAVA TARİHİ : 26.03.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/158 Esas, 2022/229 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucunda, İlk Derece Mahkemesince davanın ecrimisil talebi yönünden açılmamış sayılmasına, kamulaştırmasız el atma talebi yönünde kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu Antalya ili, ..., ... köyü eski 1838 yeni 28151 ada 76 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından piknik alanı yapılmak suretiyle fiilen el attığını ileri sürerek kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin ve ecrimisilin tespit edilerek davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Orman İşletme Müdürlüğüne ait olduğunu, Orman İşletme Müdürlüğünün izni ve onayı ile çalışma başlatıldığını, fiili el atmanın bulunmadığını, parselin imar planında orman ve imar yolu olarak planlandığını, zeminde ne orman kısmında ne de orman yolu kısmında fiilen el atmanın bulunmadığını, dava konusu taşınmazın mesire alanı olarak düzenlenmediğini, parselin düzenlemenin dışında olduğunu, imar planında 35m²lik ana arter yolu içerisinde kaldığını, sorumluluğun Büyükşehir Belediye Başkanlığında olduğunu ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ecrimisil talebi yönünden açılmamış sayılmasına, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaza fiilen el atan davalı idarenin sorumlu olduğunu, Avni Tolunay Mahallesinde kesilen düzenleme ortaklık payı %33 olduğu hâlde, bilirkişiler tarafından %40 düzenleme ortaklık payı düşülmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu parselin yer aldığı Antalya Orman İşletme Şefliği 173 nolu bölme içerisinde bulunan Tek Sarnıç C Tipi Mesire Alanının mülkiyetinin Antalya Orman Bölge Müdürlüğüne ait olduğunu, 24.07.2015 tarihli sözleşme ile Kepez Belediyesine tahsis edildiğini, tek sarnıç alanındaki belediyelerinin çalışmalarının orman idaresinin yer teslimi ile alan ölçülerek söz konusu kurumun izni ve onayı ile başladığını, davacının parseline fiili el atma bulunmadığını, 1/1000 ölçekli uygulama imar planına göre, davaya konu Antalya ili, ..., ... Mahallesi eski 1838 yeni 28151 ada 76 parselin tamamının tek sarnıç mesire alanı içerisinde kalmayıp 1/1000 ölçekli uygulama imar planında bir kısmı orman ve bir kısmı yol alanı olarak planlandığını, oysa zeminde ne orman kısmında ne de imar yolu kısmında fiilen el atma olmadığını, dava konusu parselin içi ağaçlı kullanılmayan bir parsel konumunda olduğunu, cevap dilekçesi ekinde sunulan haritada görülen, az bir kısmının düzenlendiğini, davaya konu parselin bu düzenlemenin dışında olduğunu, imar planındaki ayrılma amacına uygun olarak kalıcı bir el atmanın olması gerektiğini, dava konusu parselin bir kısmının dosya arasında bulunan imar planına göre 35 metrelik ana arter yol içerisinde kaldığını, 35 metrelik yol ana arter niteliğinde bir yol olması sebebiyle yetki ve sorumluluğun Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olduğunu, ancak hali hazırda fiilen açılmış bir yol da bulunmadığını, güncel düzenleme ortaklık payı oranının %45’e çıkarıldığını, %45 düzenleme ortaklık payı düşülerek hesaplama yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunda mukayese kriterleri ve puanlamanın da hatalı yapıldığını, taşınmazın imar planındaki kamu alanında kalması durumuna göre alım satımının zor olduğunu, arz ve talep değerinin düşük olduğunu, tel çit ile çevrilen yerin planda orman olan ve Hazine adına tescilli olan yer olduğunu, davacının parseline belediyeleri tarafından el atma olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahallinde yapılan keşif sırasında yapılan gözlemde; davaya konu taşınmazın bulunduğu alanın Tek Sarnıç Mesire Alanı olarak kullanıldığı, mesire alanının telle çevrildiği, dava konusu yerin çimlendirmesinin olmadığı, toprak zemini olduğu, kuzey ve batı tarafının mesire alanı olarak çimlendirdiği, üzerinde mesire alanına uygun şekilde piknik masaları konduğu, dava konusu edilen yerde piknik masaları çimlendirme olmadığının gözlendiği, bilirkişi raporunda ise davaya konu parselin yol cephesinin Tek Sarnıç Piknik Alanı ile bir bütün olacak şekilde tel ile çevrili olduğu ve bir bütün olarak piknik alanı olarak kullanıldığının belirtildiği görüldüğünden taşınmaza davalı idare tarafından fiilen el atıldığı, sorumluluğun davalı idareye ait olduğu kanaatine varılarak, davaya konu taşınmazın arsa vasfında olduğu kabul edilerek 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün yazısı gereği dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede imar uygulaması yapılması halinde kesilecek düzenleme ortaklık payı oranı üzerinden düzenleme ortaklık payı denkleştirmesi yapılarak taşınmazın değerinin tespit edildiği, bulunan metrekare değerinin ve hesaplanan tazminat miktarının taşınmazın bulunduğu konum itibari ile uyumlu olduğu, eldeki dava tarihi itibarıyla belirlenen tazminat miktarının fahiş olmadığı anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: "... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayr i menkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayr i menkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi. ”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile "... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, gayr i menkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Antalya ili, ..., ... 28151 ada 76 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm, temyiz itirazlamıın reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.