"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2620 Esas, 2022/3250 Karar
DAVA TARİHİ: 23.01.2017
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Diyarbakır 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/312 Esas, 2021/323 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve davalı kayyımı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve davalılar kayyımı vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kayyımı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... Mahallesi 35 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kayyımı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaza takdir edilen bedelin düşük olduğunu, mahkemece yapılacak keşif sonucunda hazırlanacak bilirkişi raporlarında taşınmazın gerçek kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı kayyımı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, emsalin muvazaalı bir satış olduğunu ve dava konusu taşınmaza emsal olabilecek nitelikte olmadığını, dava konusu taşınmaza ilişkin emsal değerlendirmesinin uygun olmadığı, bilirkişi raporunun taraflarına tebliğ edilmediğini, acele el koyma dosyası ile dava dosyasındaki raporlar arasında bedel bakımından çelişki olduğunu, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin yüksek hesaplandığını, acele el koyma bedelinin hükmedilen bedelden mahsup edilerek fark bedele yasal faiz işletilmesi gerekirken, hükmedilen tüm bedele faiz işletilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı kayyımı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın konumunun değerli olduğunu, m² bedelinin düşük belirlendiğini, emsal karşılaştırmasının usulüne uygun yapılmadığını, davaya konu mütemmim cüzlerin taşınmaz üzerinde olup olmadığının tespit edilemediğini dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan daha değerli olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın uygulama imar planı içinde, belediye sınırları içinde bulunduğu, meskun alanda kaldığı ve belediye hizmetlerinden yararlandığı, bu nedenle arsa niteliğinde olduğu anlaşılmış olup, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi suretiyle kamulaştırma bedelinin hesaplanmasında ve davanın niteliği itibarıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmediğinden istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kayyımı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kayyımı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Her ne kadar mahkemece verilen ilk kararla tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında belirlenen bedel mahsup edildikten sonra bakiye bedele 24.05.2017 tarihinden ilk karar tarihgine kadar, mahkemece verilen ikinci kararla oluşan fark bedele ise aynı tarihten son karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken toplam kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında belirlenen bedel mahsup edilerek kalan bedelin tamamına aynı tarihten karar tarihine kadar faiz işletilmesi doğru değilse de temyiz edenin sıfatı gözetilerek bu husus düzeltilmemiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı kayyımı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.