"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/661 Esas, 2022/3321 Karar
DAVA TARİHİ: 23.02.2017
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Diyarbakır 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/115 Esas, 2021/655 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kayyımı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, Sur ilçesi, Alipaşa Mahallesi 260 ada 30 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kayyımı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dosyasının Diyarbakır Defterdarı tarafından takip edilecek olup yetki belgesinin sunulduğunu, davacı idare tarafından taşınmaza takdir edilen bedelin düşük olduğunu beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine, tapu kaydının iptali ile davacı kurum adına tesciline, tespit edilen bedelin davalı tarafa derhal ödenmesine, kamulaştırma bedeline yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk kararda kurum lehine vekâlet ücretine hükmedildiğini, davalı bu kararı istinaf etmediğinden usuli kazanılmış hak oluştuğunu, nitelik olarak dava konusu taşınmazla benzerliği olmayan kat mülkiyeti tesisli mesken nitelikli bağımsız bölümün emsal alınmasının doğru olmadığını, tespit edilen bedelin emlak vergisine esas metrekare değerleri ile uyumlu olmadığını, kamulaştırma davalarında tespit edilen ilk bedele ilk karar tarihine kadar, sonraki fark bedele ise ikinci karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
2. Davalı kayyımı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi heyetinin yeterli olmadığını, bu bağlamda önceki beyanların tekrar edildiğini, davaya konu mütemmiz cüzlerin veya yapının taşınmaz üzerinde olup olmadığı hususunun tam araştırılmadığını, usulsüz emsal değerlendirilerek taşınmaz bedelinin düşük hesaplandığını ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçelere göre, dairenin kaldırma kararı kapsamında inceleme ve araştırma yapılarak alınan bilirkişi raporu ve dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip emsal karşılaştırması yapılarak, üzerinde bulunan yapıya aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmî birim fiyatları esas alınıp yapının yaşına göre yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde ve kamulaştırma bedelinin hesaplanmasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare yararına vekâlet ücreti hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bu yöndeki istinaf itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna varılmakla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu kanaati ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kayyımı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kayyımı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece eksik inceleme neticesinde verilen kararın kanun, usul ve içtihatlara aykırı olduğunu, usulsüz emsal alındığını, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan daha değerli olduğunu, emsalin yakın bölgelerden seçilmesi, benzer yüzölçümlü olması, yakın tarihli satış olması gerektiğini, dava konusu taşınmazın değerinin eksik hesaplandığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Diyarbakır ili, Sur ilçesi, Alipaşa Mahallesi 260 ada 30 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı kayyımı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı kayyımdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.