"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/235 Esas, 2023/1951 Karar
DAVA TARİHİ: 20.11.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Kahramanmaraş 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/375 Esas, 2021/97 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının ve pilon yeri bedelinin tespiti ile davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçelerinde özetle; Kahramanmaraş ili, ..., ... Mahallesi 7752 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlarda kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle tarla vasfına haiz bir taşınmazın arsa vasıflı olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca tapu kaydında herhangi bir cins değişikliği olmayıp taşınmazın tarla vasıflı olarak göründüğü, emsal alınan satış özel nitelikli bir satış olduğundan, farklı bir durumu olabileceğinden emsal olarak kullanılmasının hatalı olduğu, bilirkişi heyetinin belirlediği metrekare birim bedelinin gerçek değeri yansıtmadığını, yüksek gerilim hattının taşınmazın üzerinden geçiş şekline göre değer düşüklüğü oranının daha düşük alınması gerektiğini, bilirkişi raporunda belirlenen bedelin kurum tarafından belirlenen bedelden yüksek olduğunu ve rapor ile tahmini bedel arasında 2 katı fark bulunduğunu, bu nedenle raporun bu haliyle hüküm kurmaya elverişli olmadığını, kamulaştırma davalarının niteliği gereği kurum lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu, bilirkişi heyetince emsal karşılaştırması yapılarak taşınmazın değerinin hesaplandığı, arsa vasfındaki taşınmaz için metrekare birim bedelinin 202,00 TL olarak bulunduğu, bilirkişi raporu ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza uygun emsal taşınmaz gözetilerek ve bilimsel yolla değer biçilmesinde, ayrıca dava konusu taşınmaz için bulunan sonuç metrekare birim değeri üzerinden dava konusu taşınmazdaki irtifak alanları değerlerinin kanuna uygun bir şekilde hesaplanıp tespit edilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği, bu haliyle dava konu taşınmaz bakımından netice itibarıyla arsa metrekare birim değeri olarak 2019 dava yılı için 202,00 TL'nin tespit edilip ve bu değer üzerinden toplam kamulaştırma bedelinin hesaplanması ve bu bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi, taşınmazda irtifak hakkının idare adına tesciline karar verilmesi uygun bulunduğu anlaşılmakla davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek, ayrıca emsal taşınmazın metrekare değerinin doğrudan dava konusu taşınmaza uygulandığı, emsalin dava konusu parselle eksik ve üstün yönlerinin raporda tartışılması gerektiği, dava konusu taşınmazın kadastral parsel, emsal alınan taşınmazın ise imar uygulaması görmüş yerlerden olması sebebiyle düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalılar arasındaki irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu Kahramanmaraş ili, ..., ... Mahallesi 7752 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesi ve aynı maddenin son bendi uyarınca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve irtifak hakkına konu olan bölüm dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ile tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi ve bu hakkı davacı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekili yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.