Logo

5. Hukuk Dairesi2024/406 E. 2024/6151 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz nedeniyle açılan bedel artırımı davasında davacının husumet ehliyetinin olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın, acele kamulaştırma bedelinin artırılması davası olarak açılmış olmasına rağmen, fiilen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası niteliğinde olduğu ve bu nedenle bedel tespit ve tescil davasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1306 Esas, 2023/1627 Karar

DAVA TARİHİ: 25.11.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Çerkezköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/510 Esas, 2021/108 Karar

Taraflar arasındaki acele kamulaştırma bedelinin artırılması davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... ilçesi, ... Mahallesi 183 ada 2 parselde kayıtlı taşınmazın acele el koyma davasında belirlenen bedelinin artırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu taşınmaz hakkında kamulaştırma bedel tespit ve tescil davası açıldığını, bekletici mesele yapılmasını, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını, taraf ehliyetinin de bulunmadığını, makul süre geçmeden bedel tespit ve tescil davasının açıldığını bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 05.05.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesi uyarınca açılan bedel tespit ve tescil davasında mal sahibi olan davacının aktif husumet ehliyeti mevcut olmadığını, davacı malikin dava takip yetkisinin bulunmadığını, dava takip yetkisinin kamulaştırmayı yapan idareye ait olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin kararının hatalı olduğunu, maliki olduğu taşınmazın kamulaştırma işleminin tarafı olduğuna şüphe bulunmayan müvekkilin, kamulaştırma için öngörülen bedel için dava hakkının kısıtlanamayacağını, müvekkilin aktif husumet ehliyetinin kamulaştırma işlemi sonrasında giderilebilir bir eksiklik olduğunu, halihazırda derdest olan kamulaştırmanın tescili davasının resen dikkate alınıp davanın kesinleşmesinin beklenmesi yahut davaların birleştirilmesi gerektiğini, dosya üzerinden gerekçesiz karar verilmesinin yerinde bulunmadığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurulmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki bilgi ve belgelere, İlk Derece Mahkemesi kararının dayandığı gerekçelere göre davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar ederek kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi gereğince; maddi olayları ileri sürmek taraflara hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir.

3. Bu sebeple dava acele kamulaştırma bedelinin artırılması istemine dayalı olarak açılmış ise de davacının mülkiyetinde bulunan dava konusu taşınmazın acele kamulaştırılmasına karar verildiği; ancak makul süre içinde bedel tespit ve tescil davası açılmadığı bu şekilde taşınmaza kamulaştırmasız el atılması olgusunun gerçekleştiği anlaşılmakla, davanın kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğunun kabulü ile dava konusu taşınmaz hakkında Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/1184 Esas, 2022/75 Karar sayılı dosyası ile açılan bedel tespit ve tescil davasında verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmemiş ise sözü edilen kararın kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde değerlendirme yapılmak suretiyle hatalı karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.