Logo

5. Hukuk Dairesi2024/430 E. 2024/6582 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, davacılardan birine usulüne uygun kamulaştırma işleminin tebliğ edilip edilmediği hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıya usulüne uygun kamulaştırma işleminin tebliğ edildiğinin ispat edilemediği ve aynı taşınmaza ilişkin daha önce açılan davada Yargıtay'ın bu yönde bozma kararı verdiği, ancak dosyanın takip edilmediği için işlemden kaldırıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1283 Esas, 2022/3205 Karar

DAVA TARİHİ: 20.01.2016

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ: ...1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/185 Esas, 2020/412 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararının davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın davalı ... yönünden reddine, diğer davacılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 107.090,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.

Davacı ... dışındaki davacıların payları yönünden mahkemece hükmedilen ve bilirkişi raporunda belirlenen bedeller Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı ... yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;...Mahallesi 369 parselde müvekkillerinin hisse malikleri olduğunu, müvekkillerinin diğer hissedar ...in mirasçıları olduğunu, davalı ... tarafından ...Karayolu yapımı sırasında müvekkillerine ait dava konusu taşınmaza kamulaştırma bedeli ödenmeden ve kamulaştırma yapılmadan el atıldığını, davalı idarenin dava konusu taşınmaz üzerine müvekkillerinin tasarrufuna imkan bırakmayacak şekilde ve süreklilik arz edecek şekilde el koyduğunu, dava konusu taşınmazın belediyenin imar uygulaması kapsamında olup aynı güzergahta petrol istasyonları, dinlenme tesisleri, fabrikalar ve yine ...Devlet Hastanesine yakın olması, dava konusu taşınmazın değerinin çok yüksek olduğunun göstergesi olduğunu, ayrıca dava konusu taşınmazın bulunduğu kesimin şehrin gelişme yönünde bulunduğunu belirterek taşınmazın kamulaştırmasız el atmadan dolayı tespit edilecek bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemlerinin daha önce tamamlanmış olduğunu, dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi vasfında olduğunu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların farklı mahallede yer aldıklarını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın niteliğinin yanlış tespit edilmiş olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili Tapu Müdürlüğüne gönderilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaza ilişkin tapuda terkin kararı verilmesi gerekirken hüküm kısmında kayıt ve tesciline yazılmasının kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın imar planı içinde bulunduğu, bu nedenle arsa niteliğinde olduğu anlaşılmış olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak davacı ...'e 01.11.1988 tarihinde usulüne uygun olarak kamulaştırma işlemi tebligatının yapıldığı, bu davacıya ilişkin olarak davanın reddi gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın davalı ... yönünden reddine, diğer davacılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; usulüne uygun kamulaştırma işlemi olmadığını, idare evraklarından ...'e tebligat yapıldığının anlaşılamadığını, üstelik muris Nuri Adıgüzel'den gelen payı yönünden de ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “...Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyadaki belgelerden; davacı ...'e usulüne uygun kamulaştırma işlemi tebliğ edildiğinin ispat edilemediği, zira aynı doğrultuda ...'in aynı taşınmaza ilişkin idare aleyhine daha önce açtığı kamulaştırmasız el atma davasında Dairemizin 2014/14818 Esas sayılı kararı ile bu yönde bozma yapıldığı; ancak dosyanın takip edilmediğinden işlemden kaldırıldığı gözetildiğinden ... yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davacı ... Dışındaki Davacıların Paylarına İlişkin Davalı İdare Vekilinin Temyizi Yönünden;

Temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B. Davalı ... Payına İlişkin Temyiz Dilekçeleri Yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.