"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1589 Esas, 2024/315 Karar
Avukat ...
FER'Î MÜDAHİL : ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 07.11.2018
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/96 Esas, 2022/72 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili ve feri müdahil vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine; Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddi ile kamu düzeni gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, ... ilçesi ...Mahallesi 222 ada 2, 219 ada 8, 199 ada 6, 201 ada 6, 210 ada 2 ve 218 ada 2 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde zikrettiği 31.03.2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan istimlak kararına karşı taraflarınca İdare Mahkemesinde iptal davası açıldığını, dosyanın derdest olduğunu, arazilerinin kamulaştırılmasını değil, halen Petrol işlerini yürüten N.V.Turkse Perenco adlı şirketin arazilerinin kiralamasını ve bu suretle çalışmasına devam etmesini istediklerini, arazi sahibi arazisini kiraya vermek istemezse kamulaştırma yoluna başvurulacağını, petrol çıkarılması için arazinin kamulaştırılmasının zorunlu olmayıp, kiralama işleminin yeterli olacağını, alınan istimlak kararından haberlerinin olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ve feri müdahil vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili İstinaf dilekçesinde özetle; davalı yararına nispi vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin usul ve Kanuna aykırı olduğu, dosya kapsamında bulunan mevcut deliller, ayrıntılı bedel tespit raporları ile çelişkili olup, yapılan hesaplamaların 2942 sayılı Kanuna aykırı olduğunu, taşınmazların bedelinin hali hazırdaki konumlarından daha da yüksek bedel öngörülerek hesaplanmasının hatalı olduğunu ve bedelin fahiş olduğunu, kamulaştırma davalarının niteliği gereği her iki tarafa da vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Feri müdahil vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yanında yardımcı olarak hukuki menfaati bulunduğundan cevaben tüm beyanlara iştirak ettiklerini, bedel tespit raporlarına karşı ileri sürülmüş olan itirazların çürütülememiş olduğunu, ulaşımın ...köyünden şose yol ile sağlanmasına karşın bilirkişice yanlış değerlendirme ile Diyarbakır-Elazığ karayolunun kuzeyinde bulunduğunun tespitine rağmen taşınmazların ana karayolunun üzerinde olduğundan bahisle bedelinin hali hazırdaki konumlarından daha da yüksek hesaplanmasının hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazların kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2018 yılı verilerinin dosya içerisinde bulunduğu, bilirkişi kurulunca 2018 yılı verilerine göre ve kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazlara net gelirine göre değer biçilmesinin ve bilirkişi kurul raporunda belirtilen taşınmaz özellikleri dikkate alınarak %50 oranında objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesi tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti yönünden kurulan hükmün ve yapılan yargılamanın usul ve kanuna uygun, yine yerleşik Yargıtay içtihatları ile uyumlu olduğu; ancak Anayasa Mahkemesinin iptal kararı uyarınca belirlenen kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesi yönünde hüküm kurulması gerektiğinden; davacı vekili ve feri müdahil tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.