"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1660 Esas, 2024/247 Karar
DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 05.11.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/752 Esas, 2022/257 Karar
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı karşılığının artırılması istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunın esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
... haricindeki davacılar yönünden hüküm altına alınan bedeller 378.290,00 TL'nin altında kaldığından, davalı idarenin bu davacılar yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı ... ile ilgili olarak gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesiinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle...ili, ... ilçesi,...Mahallesi 243 parsel sayılı taşınmazda yapılan imar uygulaması ile davacılar murisleri paylarının bedele dönüştürüldüğünü, bedele dönüşen kısımlar için takdir edilen karşılığın artırılmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerektiğini, bedele dönnüştürme bedelinin alınıp alınmadığının belediyeden sorulması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme yapılmış olduğunu, murisler tarafından dava açılmadığından mirasçıları tarafından dava açılamayacağını, 30 gün içerisinde dava açılmadığını, davanın süreden reddi gerektiğini, tüm paydaşlar tarafından dava açılması gerektiğini, emsal karşılaştırmasının doğru yapılmadığını ve fahiş bedel belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi yöntem olarak doğru görüldüğü gibi 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 14/3 üncü maddesi uyarınca da paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından her bir paydaşın hissesi için diğerlerinden bağımsız olarak dava açabileceği, hükme esas alınan raporda ödemelerin düşüldüğü, ödeme yapılmasının davanın niteliği gereği bedel artırımı için dava açılmasını engellemeyeceği, 2942 sayılı Kanun'un 25 inci maddesi gereğince hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işleminin mal sahibi için noter marifetiyle yapılan tebligatla başlayacağı, imar uygulaması sonucu bedele dönüştürme işleminin davalı idarece, davacılara veya murislerine noter aracılığıyla tebliğ edilmediği, ayrıca 2942 sayılı Kanun'da değişiklik yapan ve 24.04.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4650 sayılı Kanun ile bu tür davalarda süre öngörülmediğinden hak düşürücü süre, zamanaşımından bahsedilemeyeceği, bilirkişi raporunda değerlendirme tarihi itibarıyla belirlenen metrekare bedelin taşınmazın özellikleri ve konumuna göre göre uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacılar murisleri paylarının karşılığının artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 6745 sayılı Kanun ile değişik geçici 12 nci maddesi.
3. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı İdare Vekilinin ... Haricindeki Davacılara İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Davalı İdare Vekilinin Davacı ...’na İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.