Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5119 E. 2024/10514 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz nedeniyle tazminat ve ecrimisil taleplerinin reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmaza erişimin engellenip engellenmediği konusunda yeterli inceleme yapıp yapmadığı hususunda önceki bozma kararlarında belirtilen hususlara uygun hareket ettiği ve davacıların temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/781 Esas, 2024/168 Karar

DAVA TARİHİ : 02.04.2015

KARAR : Ret

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kamulaştırmasız el atma tazminatı talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına,ecrimisil talebi yönünden reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Haziran 2013 yılından beri müvekkiline ait Tuzla ilçesi Merkez Mahallesi, 5741 parsel sayılı taşınmaza, davalı ... Başkanlığının eylemlerine bağlı olarak ulaşım imkanının kalmadığı gibi taşınmazın fiilen kullanım imkanının ortadan kalktığını belirterek belirlenecek tazminatın ve ecrimisilin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın 5740 parsel üzerinden geçit hakkı bulunduğunu, Balıkçılar Yolu olarak adlandırılan yolu ise kullanmadığını, bu yola olan cephesinin duvarla çevrili olduğunu, bu nedenle taşınmaza belediye tarafından fiili bir el atmanın bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.07.2016 tarihli ve 2015/127 Esas, 2016/268 Karar sayılı kararı ile kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat talebi bakımından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil istemi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 1 14.07.2016 tarihli ve 2015/127 Esas, 2016/268 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davası yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir; ancak ecrimisil yönünden; Mahkemece, mahallinde tanık da dinlenmek suretiyle yeniden keşif yapılıp, dava konusu taşınmazın ve taşınmazda bulunan yapının, davalı idare tarafından kullanımının engellenip engellenmediği, engellenmişse ne şekilde engellendiği, kullanımının veya kısıtlamanın hangi tarihler arasında gerçekleştiği, ne zaman sona erdiği hiç bir şüpheye yer vermeyecek şekilde net olarak tespit edildikten sonra; dava konusu taşınmazın ve taşınmazda bulunan yapının kullanımının davalı idare tarafından engellendiği anlaşıldığı takdirde ise yalnızca kullanımının engellendiği tarihler arasında ecrimisil bedeline hükmedilebileceği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, hatalı olduğu gibi, arsa niteliğindeki taşınmazın bulunduğu mevkideki diğer arsaların dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyor ise nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının, emsal kira sözleşmeleri de ibraz edildikten sonra, davalı tarafından işgal edilen yıllar için ecrimisil hesabı yapılması gerekirken, sonuçta taşınmazın konumuna göre soyut ifadelerle hesaplama yapan rapora göre eksik incelemeye dayalı olarak ecrimisile hükmedilmesi doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 16.04.2021 tarihli ve 2019/193 Esas, 2021/332 Karar sayılı kararı ile kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,ecrimisil talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 16.04.2021 tarihli ve 2019/193 Esas 2021/332 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; 22.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda; taşınmazın kullanımını engelleyecek şekilde önündeki yolun kontrollü olarak kapatıldığı, araç ve yaya trafiğine izin verilmediği, başka bir yerden de taşınmaza giriş çıkış yapamadıkları için davacıların kullanımının engellendiğinin belirtilerek ecrimisil bedelinin hesaplandığı, keşif mahallinde dinlenen, tanıkların beyanlarında ise; taşınmazın iki tane girişinin olduğu, taşınmazın arka tarafında bulunan girişin, yapılan inşaat nedeni ile kapatıldığı, diğer girişin ise liman inşaatı ile kapatıldığını belirttikleri, ancak liman inşaatı nedeni ile yol kapatıldığı esnada, taşınmazın arka tarafında, dava tarihi itibari ile üzerinde yapı olan girişin açık olup olmadığı, davacının taşınmazına ve taşınmazda bulunan yapısına liman inşaatı nedeniyle yol kapatıldığında, ulaşımın mümkün olup olmadığı anlaşılamamıştır. Bu itibarla; mahallinde tanıklar dinlenmek suretiyle yeniden keşif yapılıp, davalı idare tarafından yapılan liman inşaatı sebebi ile yol kapandığı sırada dava konusu taşınmazın ve taşınmazda bulunan yapının davacılar tarafından kullanımının devam edip etmediği, taşınmazın başka bir girişinin olup olmadığı, davacının bu süreçte taşınmazına ulaşımının sağlanıp sağlanmadığı, kullanımına dair kısıtlama var ise, kısıtlamanın hangi tarihler arasında gerçekleştiği, ne zaman sona erdiği net olarak tespit edildikten sonra sonucuna göre şayet davacının, idare tarafından yapılan liman inşaatı sebebi ile kullanımının kısıtlandığı, taşınmaza başka bir giriş çıkış imkanının kalmadığının anlaşılması halinde,arsa niteliğindeki taşınmazın bulunduğu mevkideki diğer arsaların dava tarihinden geriye doğru ecrimisil istenen süre içinde kiraya verilip verilmedikleri, veriliyor ise nasıl ve ne şekilde kiralandıklarının, emsal kira sözleşmeleri de ibraz edildikten sonra, davalı tarafından işgal edilen yıllar için ecrimisil hesabı yapılması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı kamulaştırmasız el atma tazminatı yönünden daha önce verilen karar kesinleştiğinden aynı talep hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B.Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu maliki davacılar ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine men'i müdahale davası açmağa hakkı olduğuna; ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,24.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.