"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/107 Esas, 2024/116 Karar
Avukat ...
DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 17.01.2014
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Adana ili, ..., ...Mahallesi 1271 ada 178 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 22.10.2014 tarihli ve 2014/17 Esas, 2014/485 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 22.10.2014 tarihli ve 2014/17 Esas, 2014/485 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki kayıtlara göre 2014 yılında dava konusu taşınmazın emlak vergisine esas sokak değeri 133,00 TL, emsal alınan Kurtuluş Mahallesi 4434 ada 3 parsel sayılı taşınmazın emlak vergisine esas sokak değeri ise 267,00 TL olup emsal taşınmaz dava konusu taşınmazdan daha değerli olduğu hâlde dava konusu taşınmazın emsalden değerli kabul edilmesi ve emsal satış tarihi itibarıyla imar parseli, dava konusu taşınmaz ise dava tarihi itibarıyla kadastro parseli olduğu halde dava konusu taşınmazın tespit edilen değerinden düzenleme ortaklık payı oranında indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi ve bilirkişi kurulundan Adana 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/37 Esas sayılı dosyasında aynı kamulaştırma kapsamında kalan komşu parsel olan 1271 ada 177 parsel sayılı taşınmazın değerlendirilmesinde dikkate alınan ve Dairece de uygun emsal olarak kabul edilen ...Mahallesi 5515 ada 338 parsel sayılı taşınmazı somut emsal olarak değerlendiren ek rapor alınarak hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi ve dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bitiminden karar tarihine kadar faize hükmetmesi gerekirken faizin bitiş tarihi gösterilmeyerek bu konuda hataya düşülmüş olması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemece 18.01.2018 tarihli ve 2017/7 Esas, 2018/27 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 18.01.2018 tarihli ve 2017/7 Esas, 2018/27 Karar sayılı kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; daha önce Dairemizin 2017/6534 Esas, 2018/758 Karar sayılı dosyası ile incelenen Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/199 Esas sayılı dosyasına gelen belediye yazısına göre, hükme esas alınan bilirkişi kurulunca emsal kabul edilen ...Mahallesi 5515 ada 338 parsel sayılı taşınmazın da dava konusu taşınmaz gibi kadastro parseli olduğu anlaşılmakla, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelden düzenleme ortaklık payı düşülmeden dava konusu taşınmazın değeri 1.434,31 TL/m² üzerinden hesaplanması gerekirken düzenleme ortaklık payı düşülmesi nedeniyle eksik bedel tespiti, davacı idarenin temyizi üzerine bozulan ilk mahkeme kararında dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapı ve ağaçların bedeli toplam 23.877,50 TL olarak belirlenmiş iken, davacı idarenin lehine oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınmayarak bu kez 25.023,25TL bedel tespit eden rapor esas alınmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi, tespit edilen kamulaştırma bedeline 18.05.2014 tarihinden ilk karar tarihi olan 22.10.2014 tarihine kadar yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve davacı idarece fazla ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemece 24.11.2020 tarihli ve 2020/69 Esas, 2020/302 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1.Mahkemenin 24.11.2020 tarihli ve 2020/69 Esas, 2020/302 Karar sayılı kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; mahkemenin ikinci hükmü, dava konusu taşınmazın zeminine 1.434,31 TL/m² üzerinden değer biçilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu hâlde bozma sonrası emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelden %40 oranında düzenleme ortaklık payı düşülmek suretiyle eksik bedel tespiti, davacı idarenin temyizi üzerine bozulan mahkemenin ilk kararında dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapı ve ağaçların bedeli toplam 23.877,50 TL olarak belirlenmiş olup bu husus bozmaya konu edilmediği hâlde, davacı idare lehine oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınmayarak bu kez 25.023,25 TL bedel tespit eden rapor esas alınmak suretiyle fazlaya hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; idarece düzenlenen kıymet takdir raporundaki metrekare birim bedeli ile tespit edilen bedel arasında fahiş fark bulunduğunu, davanın dört ay içinde sonuçlandırılmamasında müvekkili idarenin bir kusuru bulunmadığından faizden sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu ve belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Mahukemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
16.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.