"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/368 Esas, 2023/381 Karar
DAVA TARİHİ: 12.05.2011
KARAR : Kısmen kabul / Ret
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/223 Esas sayılı davası ile ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin birleştirilen Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/472 Esas sayılı davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/223 Esas sayılı davalarının kısmen kabulüne, birleştirilen Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/472 Esas sayılı davasının ise reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili asıl dava ile birleştirilen Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/223 Esas sayılı davasına ilişkin dava dilekçelerinde özetle; müvekkillerinin Ankara ili, ...,... Mahallesi 50189 ada 1 parsel sayılı taşınmazda hisselerinin bulunduğunu, dava konusu taşınmaz enerji nakil hattı koruma parseli olarak imarlı arsa niteliğinde bulunduğunu ve davalı idarelere ait yüksek gerilim hattı bulunduğunu, müvekkillerinin mülkiyet haklarını bu nedenle kullanamadıklarını, taşınmaza idareler tarafından kamulaştırmasız olarak el atıldığını, belirterek belirlenecek tazminatın davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiş yargılama sırasında dava konusu edilen parselin aslen 4 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, belirtmiştir.
2. Davacılar vekili birleştirilen Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/472 Esas sayılı davasına ilişkin dava dilekçesinde özetle; ilk davada saklı tutulan bölümün tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, ... Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımının geçtiğini, dava şartının gerçekleşmediğini bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.07.2012 tarihli ve 2011/215 Esas, 2012/302 Karar sayılı kararı ile davalı ... Genel Müdürlüğü hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... Genel Müdürlüğü hakkında açılan asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... Genel Müdürlüğü vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan fen bilirkişisi...tarafından düzenlenen rapor ve ek raporda, dava konusu taşınmazın, kaç metrekarelik kısmının enerji nakil hattı izdüşümünde kaldığı, taşınmazdan hangi enerji nakil hattı ya da hatlarının geçtiği, taşınmazdan geçen enerji nakil hatlarının mülga TEK Genel Müdürlüğü tarafından 1973 yılında kamulaştırması yapılan Çankaya-Gölbaşı enerji nakil hattı mı, yoksa ... Genel Müdürlüğü tarafından inşa olunan Çankaya II TM-Kayaş II TM enerji nakil hattı mı olduğu, hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde ve açıkça belirlenmemiş olduğundan dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak, taşınmazdan geçen enerji nakil hattı ya da hatlarının fiili alanı, taşınmazdan geçiş güzergahı ve hangi enerji nakil hatları olduğu açıkça belirlenip, davacılardan ... ve...hisselerinin geldisi olan kadastral 114 parsel sayılı taşınmaz ve bu taşınmazdan geçen enerji nakil hattı ile dava konusu 50189 ada 4 parsel ve üzerinden geçen enerji nakil hatları aynı kroki üzerinde gösterilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olduğu gibi, dava konusu taşınmazdan geçen enerji nakil hatları ve güzergahları açıkça tespit edilip taşınmazın irtifak hakkı kurulmasından önceki değerinin tespit edilmesi ve bundan sonra enerji nakil hattı nedeniyle taşınmazın tamamında meydana gelecek değer düşüklüğü oranının belirlenmesi ve bu oranla taşınmazın tüm değerinin çarpılması sonucu, irtifak hakkı karşılığının hesaplanması gerekirken tüm mülkiyet bedelinin belirlenmesi ve Mahkemece de bu rapor uyarınca tazminata hükmedilmesi hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemesinin 22.12.2016 tarihli ve 2013/176 Esas, 2016/605 Karar sayılı ilamı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 22.12.2016 tarihli ve 2013/176 Esas 2016/605 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; taşınmazdan geçen ... Genel Müdürlüğü tarafından inşa olunan Çankaya II TM-Kayaş II TM enerji nakil hattı ve ... Genel Müdürlüğü ait Çankaya - Gölbaşı enerji hattı ile ilgili olarak davacılar açısından tamamlanmış bir kamulaştırma işlemi bulunmadığı ve kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği gözetilerek, söz konusu hattın yüz ölçümü, geometrik durumu ve dava konusu taşınmazdan geçiş güzergahı gözetilerek belirlenecek olan değer kaybı oranına göre irtifak hakkı karşılığı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; mülkiyet bedelinin tahsiline karar verilmesi hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin 12.01.2021 tarihli ve 2019/242 Esas, 2021/38 Karar sayılı ilamı ile asıl ve birleştirilen Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/223 Esas sayılı davalarının kısmen kabulüne, birleştirilen Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/472 Esas sayılı davasının reddine karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin 12.01.2021 tarihli ve 2019/242 Esas, 2021/38 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bozma ilamı öncesi Mahkemece verilen kararda dava konusu Ankara ili, ...,... Mahallesi 50189 ada 4 parsel sayılı taşınmazın metrekare birim fiyatının 180,00 TL/m² olarak belirlendiği ve bu hususun bozmaya konu edilmediği anlaşıldığı hâlde, bozma ilamı sonrası davalı idareler lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek taşınmazın metrekare birim fiyatının 520,00 TL/m² belirlenmek suretiyle fazla bedele hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, Mahkemece irtifak karşılığına hükmedilen ... Genel Müdürlüğüne ait 11.755,00 m² ile ... Genel Müdürlüğüne ait 5.392,00 m²lik irtifak alanlarına ilişkin infaza elverişli fen bilirkişi raporu ve krokisi dosya arasına alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ilamı ile asıl ve birleştirilen Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/223 Esas sayılı davalarının kısmen kabulüne, birleştirilen Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/472 Esas sayılı davasının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın mülkiyet bedeline hükmedilmesi gerekirken irtifak hakkı karşılığına karar verilmesinin hatalı olduğundan belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde; metrekare birim fiyatının yüksek olduğunu, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4 . 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 4 uncü ve 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Ankara ili, ...,... Mahallesi 50189 ada 4 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi yerindedir.
3. 18.01.2024 tarihli ve 32433 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 30.11.2023 tarihli ve 2023/101 Esas, 2023/207 Karar sayılı kararı ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarına ilişkin olarak 6100 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen “Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” hükmünün Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiğinden asıl ve birleştirilen dosyada davacı taraf aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğrudur.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacılar ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Mahkemece verilen son kararda hükme esas alınan 27.03.2023 tarihli fen bilirkişi raporunda taşınmazdan geçen irtifak alanlarının yüzölçümü 11.960.00 m² ile 5390.90 m² olarak belirlendiği halde, hüküm fıkrasında infazda tereddüt oluşturacak şekilde 11.755.15 m² ile 5390.0 m² lik kısımların irtifak hakkı karşılığına hükmedildiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle; dava konusu taşınmazdan geçen enerji nakil hatları nedeni ile davalı idarelerin sorumlu olduğu irtifak alanlarına ilişkin bölümlerin infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde belirlenmesi için fen bilirkişisinden ek rapor alınıp, fen bilirkişi rapor ve krokisinde belirlenen bölümlerin irtifak hakkı karşılığına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde çelişki oluşturacak şekilde karar verilmesi hatalıdır.
6. Eldeki davada dosya kapsamına göre taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atıldığı anlaşılmaktadır. 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4'ün üçüncü fıkrası; “Bu Kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları, davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'la değiştirilen Geçici 6 ncı maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları; "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle ve Anayasa'nın 2 nci ve 35 inci maddelerine aykırı bulunarak 13.03.2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. 2942 sayılı Kanun'da 04.11.1983 tarihinden sonraki el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle kaynağını Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar ile 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararlarından alan 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanması gerekmekte olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan ve resen gözetilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar ile davalı ... Genel Müdürlüğü vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde iadesine,
14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.