"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/349 Esas, 2024/3 Karar
2. ...ve ...kayyımı vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 23.08.2016
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Rize ili, ..., Yeniköy köyü 49 ada 157 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle dava konusu taşınmazın konumunun oldukça iyi olduğunu belirterek taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.06.2018 tarihli ve 2016/320 Esas, 2018/376 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararına karşı taraf vekilleri süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 31.10.2018 tarihli ve 2018/4539 Esas, 2018/4647 Karar sayılı kararı ile taraf vekillerinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 11.06.2020 tarihli ve 2019/4070 Esas, 2020/5159 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın tapu kaydında dava dışı İbrahim kızı ...ile Ahmet oğlu ...lehine intifa hakkı bulunduğu ve dosya kapsamındaki tapu müdürlüğünün cevabi yazısından intifa hakkı devam ettiğinden tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan adı geçenlerin nüfus kaydı getirtilerek sağ olduğunun anlaşılması halinde davaya dahil etmesi için davacıya süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, davacı hissesine düşen taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi bu davacı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalılara ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi doğru görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
İlk Derece Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli ve 2020/154 Esas, 2020/284 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.09.2021 tarihli ve 2021/5377 Esas, 2021/9839 Karar sayılı kararı ile bozma ilamına uyulmakla birlikte bozma gereklerinin yerine getirilmediği belirtilerek tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan adı geçenlerin nüfus kaydı getirtilerek sağ olduğunun anlaşılması halinde davaya dahil etmesi için davacıya süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, davacı hissesine düşen taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi bu davacı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde adı geçen paydaşa ödenmesine karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
İlk Derece Mahkemesince 24.05.2022 tarihli ve 2021/208 Esas, 2022/133 Karar sayılı kararı ile intifa hakkı sahiplerinin açık kimlik bilgilerine ulaşılamadığı gibi ölü ya da sağ olup olmadıkları da bilinmediğinden davacı vekiline intifa hakkı sahibi olup kimlik bilgilerine ulaşılamayan İbrahim kızı ...ile Ahmet oğlu...'e kayyım tayin ettirmek üzere 2 hafta kesin süre verilerek bu hususun tebliğ edilmesine rağmen bu süre içerisinde herhangi bir beyanda bulunulmadığı gibi UYAP üzerinden yapılan sorgulamada kayyım davası da açılmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 13.04.2023 tarihli ve 2022/13468 Esas, 2023/3868 Karar sayılı kararı ile Mahkemece 08.03.2022 tarihli duruşmada davacı vekiline kayyım tayin ettirmek üzere iki haftalık kesin süre verildiği, 15.03.2022 tarihinde davacı idare vekilinin elektonik tebligat adresine muhtıranın tebliğ edildiği 23.05.2022 tarihinde Rize 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/840 Esas sayılı dosyasında İbrahim kızı ...ve Ahmet oğlu...’e kayyım tayin edilmesi talebiyle dava açıldığı, Mahkemenin 30.06.2022 tarihli ve 2022/1206 Karar sayılı kararı ile adı geçenlerin kim olduğu bilinmediğinden yönetim kayyımı atandığı anlaşılmış olup Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 9/5 inci fıkrası gereğince Karayolları Genel Müdürlüğünün elektronik adresine yapılması gereken tebligatın vekilin e-tebligat adresine yapılmış olması nedeniyle Mahkeme ara kararının kesin süre içinde gereğinin yerine getirildiğinin kabulü gerekir; ayrıca dava konusu taşınmazın 25.05.1970 tarihinde kadastro esnasında uygulanan Temmuz 1938 tarihli ve 79 sıra numaralı tapu kaydına göre 1929 yılında 6 mülkiyetsiz intifa hakkının Feride’ye ve 15 mülkiyetsiz intifa hakkının...’e intikal ettiği anlaşılmış olup dosya arasında bulunan Temmuz 1938 tarihli ve 79 sıra numaralı tapu kaydında icra yolu ile satışından ibaresi bulunduğundan taşınmazın ilk tesis tarihinden itibaren tüm tedavüllerinin getirtilerek tapu dayanak kayıtlarında icra dosyasına ilişkin bilgi belge bulunup bulunmadığı ilgili yerlerden sorularak ve taraflardan da bilgi alınmak suretiyle araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
F. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal karşılaştırmasının yöntemine uygun yapılmadığını, davacı idare yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci Maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesi hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan mahkeme kararının ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
09.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.