Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5466 E. 2025/1414 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı idare arasında, imar planında yol, park ve otopark olarak belirlenen taşınmaza kamulaştırmasız el atılması nedeniyle bedel tespiti ve tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında uzun yıllar programa alınmayarak kamulaştırma veya takas yoluna gidilmemesi suretiyle davalı idarenin mülkiyet hakkına müdahale ederek kamulaştırmasız el atma olgusunu gerçekleştirdiği, bu nedenle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin hukuka uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/224 Esas, 2024/334 Karar

KARAR : Esastan ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/283 Esas, 2021/353 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine, kamu düzeni gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Bursa ili, ..., .......... Mahallesi 3290 ada 3 parsel sayılı 181 m²lik taşınmazın maliki olduğunu, dava konusu yere ilişkin imar planının kesinleşmesinden bugüne kadar 20 yıla yakın bir zaman geçtiği hâlde, davalı Belediyece taşınmazın ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma işlemi yapılmayarak müvekkilinin mülkiyet hakkının süresiz ve belirsiz bir şekilde kısıtlanarak mağdur edildiğini, taşınmazın onaylı imar planında kısmen yol kısmen park kısmen de otopark alanında kaldığını ileri sürerek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava konusu taşınmaza el atma olup olmadığının, varsa hangi idare tarafından el atıldığının ve el atma tarihinin tespiti ile müvekkili belediye hakkındaki davanın husumetten reddinin gerektiğini, dava konusu taşınmazın Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin kararı ile onaylı imar planında otopark alanı, yol alanı ve park alanında kaldığını, davanın adli yargıda açılmış olması nedeniyle yargı yolu bakımından reddinin gerektiğini, taşınmazda kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının kabul edilemeyeceğini, kamulaştırmasız el koyma şartlarının gerçekleşmediğini, açılan davanın dayanağının 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı olduğunu, idari işlem niteliğindeki bu uygulamanın haksız fiil olarak değerlendirilemeyeceğini bu nedenle açılın davanın yargı yolu yönünden reddinin gerektiğini, kamulaştırmasız el atma şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığını, emsal olarak alınan taşınmazın dava konusu taşınmaza emsal olabilecek nitelikte olmadığını, benzer özelliklerinin bulunmadığını, eksik ve üstün yönlerinin gereği gibi araştırılmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında ''kısmen yol kısmen park kısmen de otopark alanında '' kaldığı,uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekeceği,kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği ve 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) Ek Madde 1 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümlede dikkate alındığında açılacak bedel davasında adli yargı görevli olduğundan arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak dava tarihi itibarıyla değerinin tespit edilerek davalı idareden tahsiline, dava konusu taşınmazdaki davacıya ait payın iptali ile davalı idare adına tesciline dair kararda tazminat miktarının belirlenmesinde arsa niteliğindeki taşınmaza, dava tarihinden öncesine ait özel amacı olmayan taşınmaz satışı esas alarak, emsal ile eksik ve üstün yanları karşılaştırılmak suretiyle emsal incelemesi yöntemine göre değer biçilmesi isabetli olduğu ancak dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak vergi değerlerinin kıyaslanmasında dava konusu taşınmazın daha değerli görülmesine rağmen kıyaslama neticesinde ters orantı oluşturacak şekilde puanlama yapılması doğru görülmemiş ise de bu hususun istinafa gelen tarafın lehine olması, aleyhe kaldırma yasağının mevcudiyeti ve ayrıca sonuç metrekare değerin taşınmazın konum ve özellilerine göre makul ve adil olduğu gözetilerek kaldırma sebebi yapılmadığı, fakat ne var ki İlk Derece Mahkemesi kararından sonra yürürlüğe giren 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 4'ü gereğince hukuki el atma sebebiyle maktu harç ve maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, her ne kadar davalı vekilince istinaf başvuru dilekçesinde İlk Derece Mahkemesince hükmedilen vekâlet ücretinin maktu olması gerektiği ileri sürülmemiş ise de istinaf başvuru tarihinde anılan kanun yürürlüğe girmediğinden bu hususun açıkça ileri sürülmesi mümkün olmayıp dairece harç yönünden karar düzeltilerek yeniden hüküm kurulduğundan vekâlet ücreti yönünden de karar düzeltilerek, maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davacı vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; vekâlet ücretinin nispi olarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek vekâlet ücreti yönünden kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 1 ve 7421 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesiyle eklenen son cümle.

3. 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4’ün son fıkrası.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.