"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/330 Esas, 2024/257 Karar
DAVA TARİHİ : 03.02.2021
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın ... Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili,... ilçesi, ...Mahallesi 125 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın ... Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.10.2021 tarihli ve 2021/10 Esas, 2021/229 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 22.10.2021 tarihli ve 2021/10 Esas, 2021/229 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28.09.2022 tarihli ve 2021/3207 Esas, 2022/2510 Karar sayılı kararıyla, sulu tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilmesinde ve dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak gelir metoduna göre belirlenen m² birim fiyatına uygun objektif değer artış oranı uygulanarak kamulaştırma bedelinin hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2021 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2020 yılı resmi verilerine göre tespit edilen metrakare birim fiyatına endeks uygulanmak suretiyle değer biçen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle;dava konusu taşınmazın bedelinin çok yüksek hesaplandığını, ... tarafından yapılan kamulaştırmalarda Çınarlı, Çiğli ve Fituşağı Mahallesi sınırları içerisinde yapılan kamulaştırma işleminde parsellerin metrekare değerinin en son 18,00 TL olarak belirlendiğini, emsal olarak alınan taşınmazın metrekare birim değerinin, bilirkişi raporlarında belirlenen metrekare birim değerinden çok daha düşük olduğunu, ikinci ürün olarak esas alınan kırmızı biber ve hıyar ekimine dair dosyaya delil sunulmadığını, objektif değer artış oranının hatalı olarak belirlendiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; enflasyon nedeniyle güncel değerinin hesaplanması gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin dava ve karar tarihi olarak uygulanması ve en yüksek faize hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, üretim masraflarının çok yüksek belirlendiğini, mısırın saman gelirinin hesaplamaya dahil edilmediğini, arsa olarak değerlendirme yapılması gerektiğini, arsa olarak değerlendirilmemesi durumunda ise daha yüksek objektif değer artışı uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki ... ili,... ilçesi, ...Mahallesi 125 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanunu'nun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesinde uygulanan kapitalizasyon faizi ve objektif değer artış oranı uygundur.
4. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında, kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere karar tarihine kadar yasal faiz uygulanması gerekmekte ise de faize ilişkin olarak davacı idare vekilinin açık temyizi bulunmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.
5. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
08.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.