Logo

5. Hukuk Dairesi2024/550 E. 2024/6705 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İdare tarafından kamulaştırılan taşınmazlar üzerindeki irtifak hakkı bedelinin tespiti davasında, mahkeme kararının idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine bedelin tespitinde ve hükümde maddi hatalar bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında acele el koyma bedelinin mahsubu sonucu oluşan fark bedelinin hatalı hesaplandığı ve yasal faiz başlangıç tarihinin yanlış yazıldığı, ayrıca fazla depo edilen bedel olmadığı halde iadesine karar verildiği tespit edilerek, bu hataların düzeltilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/141 Esas, 2023/437 Karar

DAVA TARİHİ: 14.06.2011

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili,... ilçesi, ... Mahallesi 8119 ada 14, 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlarda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedellerinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle, yapılan kamulaştırma işlemine karşı İzmir 2. İdare Mahkemesinin 2011/689 Esas sayılı dosyasında iptal davası açıldığını, dava konusu taşınmaz için ödenen emlak vergilerinde m² birim fiyatı olarak 500,00 TL üzerinden hesaplama yapılarak vergi tahsil edilirken idarenin belirlediği m² birim fiyatının düşük olduğunu, taşınmazların üzerinden geçecek olan yüksek gerilimli enerji nakil hatları nedeniyle bu taşınmazların üzerinde inşaat yapılamadığını, taşınmazların bulunduğu yerin...'nin ... mevkiinde çok değerli bir konumda olduğunu, imar uygulaması yapıldığını, inşaat izni olan ve Belediye hizmetlerinden yararlanan bu taşınmazların üzerinden geçirilecek nakil hatları nedeniyle kullanım olanaklarının sıfırlanacağını ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 22.10.2014 tarihli ve 2011/283 Esas, 2014/699 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, davacı lehine daimi irtifak hakkı tesisine, tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; hükme esas alınan raporda bilirkişi kurulunca somut emsal olarak incelenen 3596 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bedelinin serbest satış sonucu belirlenmediği, bu parsel hakkında açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası sonucunda 14.12.2007 itibarıyla metrekaresine 300,00 TL bedel tespit edildiği ve bu bedelin eldeki dosyanın dava tarihine endekslenerek dava konusu taşınmazın m² fiyatının bulunduğu, bu nitelikteki taşınmazın bedelinin Kanunun öngördüğü emsal satış fiyatı anlamında kabul edilemeyeceğini, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre dava konusu taşınmazın yer aldığı ilçede emsal olabilecek özel amacı olmayan arsa satışlarının bulunmadığı da düşünülemeyeceğinden yeniden emsal incelemesi yapılarak bedelinin tespiti gerekirken gerekli araştırma ve yeterli incelemeyi içermeyen rapora itibarla karar verilmesi ve dava konusu taşınmazla ilgili olarak alınan kamulaştırma kararının iptali için İzmir 2. İdare Mahkemesinde açılan 2011/689 Esas, 2012/1240 Karar sayılı dosyasında davanın kabulüne karar verildiği anlaşıldığından bu davanın kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın davacı idarenin usuli kazanılmış hakkı gözetilerek kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporları arasında fahiş fark olduğunu, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, irtifak değer düşüklüğü oranının yüksek olduğunu, dava konusu taşınmazın hepsi için aynı oranda değer azalış oranı belirlenmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmazlardan 8119 ada 14 parsel sayılı taşınmaz için tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu ile oluşan fark bedel 12.619,60 TL olduğu hâlde, maddi hata sonucu 12.646,60 TL olarak gösterilmesi ve bu bedele işleyecek yasal faiz başlangıç tarihinin yazım hatası yapılmak suretiyle hükümde “ /10/2021” olarak gösterilmesi hatalıdır.

5. Davacı idarece fazla depo edilen bedel olmadığı hâlde, infazda tereddüt uyandıracak şekilde fazla depo edilen bedelin iadesine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının;

a) (2) ve (3) numaralı bendinde geçen "12.646,60" sayısının hükümden çıkartılması, yerine "12.619,60" sayısının yazılması,

b) (3) numaralı bendindeki “ /10/2021” ibaresi çıkartılarak “15.10.2011” tarihinin yazılması,

c) (11) numaralı bendinin hükümden tümüyle çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.