Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5516 E. 2024/8517 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından davacıya ait taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini talebi üzerine açılan davada, şerhin terkinine karar verildikten sonra, davalı idarenin vekâlet ücreti ve şerhin konulmasının gerekliliği konusundaki temyiz itirazları.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece, davacının şerh konulması nedeniyle dava açmak zorunda bırakılması, şerhin kaldırılması ve davalı idareye başvuru yapma zorunluluğu bulunmaması, ayrıca benzer davaların çokluğu nedeniyle seri dava niteliğinde değerlendirilerek avukatlık ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz itirazları reddedilerek yerel mahkeme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/109 Esas, 2023/300 Karar

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adıyaman ili, ..., Eskisaray Mahallesi 2027 ada 20 parsel sayılı taşınmazda davacı adına olan tapu kaydına davalı idarenin talebi üzerine 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince şerh konulduğunu, müvekkilinin mülkiyet hakkını kısıtlayan, yasal şartları taşımayan, usulsüz ve hatalı olarak konulan bu şerhin terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; Adıyaman ilinde her yıl binlerce kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açıldığını, kamulaştırmasız el atma dosyalarında davalıdır şerhi taleplerinin mahkemeler tarafından kabul edilmediğini, malikin değişmesi durumunda irtifakın tapuda tescilini sağlayamadıklarını, bu nedenle ilgili şerhin konulduğunu belirterek öncelikle davanın reddini, Mahkeme aksi kanaatte ise önce kuruma başvuru bulunmaması sebebiyle aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmemesini, vekâlet ücreti takdir edilmesi durumunda ise seri vekâlet ücreti uygulanmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 20.10.2020 tarihli ve 2020/669 Esas, 2020/1061 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.09.2021 tarihli ve 2021/957 Esas, 2021/2301 Karar sayılı kararıyla; kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, somut olayda seri davalarda vekâlet ücretine ilişkin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesindeki şartların oluşmadığı gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş; ancak Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve eldeki dava dosyası ile aynı nitelikte olduğu anlaşılan dosyalar birlikte gözetildiğinde karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 22 nci maddesi uyarınca uyuşmazlığın seri dava niteliğinde olduğu kabul edilerek davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti hakkında bu kapsamda değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Birinci Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın esası hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesi uyarınca hükmedilmesi gereken vekâlet ücretinin %50'sine hükmedilmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan temyiz incelemesi sonucunda; bozma kararı sonrasında eldeki dava dosyası ile aynı nitelikte olan seri dava niteliğindeki davaların sayısı mahkemece araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, gerekçesi gösterilmeksizin seri dava niteliğindeki dava sayısının 50 dosyaya kadar olduğu kabul edilerek % 50 oranında vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gibi ilk kararın bozma sonucu ortadan kalktığı düşünülmeden dava konusu şerhin terkini yönünden hüküm kurulmaması doğru görülmediği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, eldeki dava dosyası ile birlikte aynı türdeki diğer dosyaların sayısı gözetilerek, seri dava niteliğindeki eldeki davada, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesi uyarınca hükmedilmesi gereken vekâlet ücretinin %50'sine hükmedilmek suretiyle davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; idare aleyhine hükmedilen vekâlet ücretinin yüksek olduğunu, davacı şerhin kaldırılması hususunda davalı idareye başvuruda bulunmaksızın işbu davayı açtığını, davacı taraf davalı idare aleyhine daha önceden kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açmış olup tapu kaydına 31/b şerhinin anılan davaya istinaden konulduğunu, tapu kaydına davalıdır şerhi konulmaması halinde dava konusu taşınmazın mülkiyetinin devri durumunda irtifak haklarının tescil edilemediğini, bu nedenle oluşacak kamu zararının önüne geçmek amacıyla 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde tanınan imkanı kullanmaktan başka çare kalmadığını, şerhin irtifak hakkının tescili yapılıncaya kadar geçici bir tedbir niteliğinde olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.