"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/145 Esas, 2022/426 Karar
DAVA TARİHİ : 21.03.2013
KARAR : Kabul
TEMYİZ EDENLER : Davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Kemalpaşa ilçesi, Yukarı Mahalle Mahallesi 68 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Bir kısım davalılar vekili Avukat ... cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesini talep etmiştir.
2. Bir kısım davalılar vekili Avukat ... cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.06.2014 tarihli ve 2013/141 Esas, 2014/235 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, alınan rapor ve yapılan incelemenin hüküm kurmaya elverişli olmadığı, şöyle ki; dava konusu Yukarımahalle Mahallesi 68 ada 4 parsel sayılı taşınmazın değerlendirme tarihi olan 21.03.2013 tarihi itibarıyla Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi 1/5000 Ölçekli ... Planı ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı içinde olup olmadığı KOSBİ'den sorulduktan sonra, dava konusu taşınmazın kısmen ya da tamamen değerlendirme tarihi olan 21.03.2013 tarihi itibarıyla düzenlenen imar planı içinde olması halinde dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunun kabulü ile 2942 sayılı Kanun'un kıymet takdir esaslarını belirten 11 inci maddesinin birinci fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönde bir inceleme yapılmadan taşınmaza arazi olarak değer belirlendiğinden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir. Taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, dava konusu taşınmazın kısmen ya da tamamen değerlendirme tarihi olan 21.03.2013 tarihi itibarıyla düzenlenen imar planı içinde olmaması durumunda ise; taşınmazın kısmen kapama ... bahçesi kısmen de tarım arazisi niteliğinde olduğunun kabulü ile taşınmazın sulu tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 4 uygulanması gerekirken, bu oranın % 5 kabulü ile az bedel tespiti, dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun % 200 oranında olacağı gözetilmeden daha düşük objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre eksik bedel tespiti, dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2.391,68 m²lik kısmın konumu, yüzölçümü ve geometrik durumu nazarı alındığında, bu bölümün tamamında % 10 oranında değer kaybı olacağı gözetilmeden kalan alanın bir kısmı için değer azalışı hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle bedeline hükmedilmesi, tespit edilen bedele dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden 22.07.2013 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği hâlde, faiz başlangıç ve bitiş tarihleri hüküm fıkrasında açıkça gösterilemeyerek infazda tereddüte yol açılması, doğru olmadığı gibi 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, objektif değer artışı verilmemesi gerektiğini, arta kalan kısımda değer azalışı olmadığını, bedelin fahiş olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Bir kısım davalılar vekili Av. ... temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olduğunu, kapitalizasyon faiz oranının hatalı belirlendiğini, objektif değer artış oranının daha yüksek olması gerektiğini, arta kalan kısımda daha yüksek oranda değer azalışı olduğunu, belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
3. Bir kısım davalılar vekili Av. ... temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olduğunu, münavebeye esas alınan ürünlerin hatalı belirlendiğini, objektif değer artış oranının daha yüksek olması gerektiğini, belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi yerindedir
3. Temyizen incelenen kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekili ile bir kısım davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, temyiz eden davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.