Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5554 E. 2025/819 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya ait tuvaletlerden akan sular nedeniyle davacının taşınmazında meydana gelen zararın tazmini talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, ilk bilirkişi raporuna itiraz üzerine yapılan ikinci keşifte, zararın tam olarak tespit edilememesi ve onarım yapılmış olması nedeniyle zararın kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ispatlanamamasının davacıya yüklenemeyeceği gözetilerek, mahkemenin davanın reddine ilişkin kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/150 Esas, 2024/388 Karar

Avukat ...

DAVA TARİHİ : 27.10.2010

KARAR : Ret

Taraflar arasındaki müdahalenin meni ve eski hale getirmeden kaynaklanan zararın tazmini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Adana ili, ..., ...Merkezi 1467 ada 89 parsel bodrum kat 679 nolu taşınmazın maliki olduğunu, anılan taşınmazda davalı yönetime ait tuvaletlerden akan sular neticesinde büyük çaplı hasar meydana geldiğini ve anılan taşınmazın kullanılamaz hale geldiğini, müvekkilinin sözlü ikaz ve uyarılarının neticesiz kaldığını, bu nedenle 11.250,00 TL maddi zarar ve ziyanın davalıdan temerrüt tarihi itibarıyla yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve kötüniyetli olarak ikame olunan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 06.12.2011 tarihli ve 2010/842 Esas, 2011/705 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, dosya kapsamından ortaya çıkan zararın sadece Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemesi 2010/197 değişik iş dosyası ile tespit edildiğinin anlaşıldığını, davalının süresi içinde rapora itirazda bulunmasına rağmen mahkemece başkaca keşif yapılmadan ve bilirkişi raporu alınmadan sadece bu değişik iş delil tespit dosyası üzerinden kabul kararı verdiği, bu delil tespit dosyasında alınan raporunun ise zarar gören eşyaların (verilen zararın tamir-tadil ile giderilip giderilemeyeceği belirtilmeksizin) bedellerinin belirlendiği, yine ayrıca kira kaybı hususunda davacının zamanında hasarı yönetime bildirip bildirmediği bu konuda tarafına atfedilecek bir kusurun olup olmadığına bakılmaksızın tespit edildiğini, o hâlde mahkemece davalının ödeme iddiasını da gözönünde bulundurarak, sebep olduğu zararın miktarının hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde değişik iş delil tespiti dosyası ve alınacak bilirkişi raporları ile uğranılan gerçek zarar bedelinin tespiti ile oluşacak sonuca göre karar vermesi gerektiğini, mahkemece sadece değişik iş delil tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu yeterli görülerek eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere; olay tarihi üzerinden 13 sene geçmiş olmasından dolayı zarar görmüş yerlerin tadilatları yapıldığı için olay tarihindeki zarar görmüş şekli ile inceleme yapılamadığını, yargılamanın kendinden kaynaklanan tespit sorununu müvekkile yükleyerek kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinin açıkça müvekkilinin hak kaybına uğramasına neden olduğunu, müvekkilin zararının tespiti hususunda, olay tarihinde yapılan 17.08.2010 tarihli bilirkişi raporunun huzurdaki dosyaya esas teşkil etmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ana gayrimenkulde müdahalenin önlenmesinden kayaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2.634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 18 inci, 19 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile Mahkeme kararın ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

20.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.