"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/660 Esas, 2024/841 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/93 Esas, 2023/225 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesince gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Uşak ili, ..., 249 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelinin yüksek belirlendiğini, Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeline dair daha önce ödenen acele el koyma bedeli ve ilk karada ödenen kamulaştırma bedelleri dikkate alındığında ikinci karar gereğince hükmedilen bedel arasındaki fazla ödenen fark kamulaştırma bedellerinin tahsili yönünde infazda tereddüte yol açacak ve belirsizlik yaratacak şekilde hüküm kurulduğunu, fazla ödenen fark kamulaştırma bedellerinin tahsilinde faiz başlangıç tarihleri yönünden idare aleyhine faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bozma sonrası raporda objektif değer artışının hatalı hesaplandığını, %365 objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, dava konusu taşınmaz arazi niteliğinde olmadığını, arazi niteliğine göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, emsal taşınmaz incelemesi yapılmadığını, Uşak Belediye Başkanlığının birkaç ay önce aynı bölgede ihale usulüyle yaptığı satışların incelenmediğini, dava konusu taşınmazın tarım alanı niteliğinde olmadığına ilişkin İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yazısının dikkate alınmadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kuru tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden değer biçilmesi doğru olduğu; ancak 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile 2942 sayılı Kanun'a 7139 sayılı Kanun ile eklenen 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının döndüncü cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hakim tarafından tespit edilen bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibarelerinin iptaline karar verildiğinden, acele kamulaştırma bedelinin mahsubu ile geriye kalan ve üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen kısımın da kararla birlikte ve nemasıyla davalıya derhal ödenmesi konusunda infazda tereddüt olmayacak şekilde hüküm kurulması gerektiğinden taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4.Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubuyla oluşan fark kamulaştırma bedeline davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak gösterilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin (c) ile gösterilen alt bendinin hükümden çıkartılması, yerine "Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubuyla fark 316.354,57 TL 'ye dava tarihinden 4 ay sonrası olan 10.12.2021 tarihinden ilk karar tarihi 16.06.2022 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine," cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine, davalıdan alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.02.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
K A R Ş I O Y
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 Esas, 2004/19 Karar sayılı kararı ve müstakar kararlarında Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest davalara uygulanacağına dair iştirak ettiğimiz kabulü nazara alınarak; davalı tarafın açıkça, "Yasal Faiz"in dışında bir "Faiz"in uygulanmasına ilişkin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26/1 inci maddesinde düzenlenen “Taleple bağlılık ilkesi” kapsamında değerlendirilebilecek bir temyiz talebi de bulunmadığından, sonucu itibarıyla katıldığımız, Dairemiz Sayın çoğunluğu tarafından verilen kararın, "Değerlendirme" bölümünün 4 No.lu bendinde yazılı olan gerekçesine açıkladığımız sebeplerle katılmıyoruz.17.02.2025