"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1144 Esas, 2024/186 Karar
DAVALILAR :1.... vd. vekili Avukat ...
2.... vekili Avukat ...
3. ... vd.
DAVA TARİHİ : 18.06.2021
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/276 Esas, 2021/617 Karar
Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul ili, ..., ... Mahallesi 218 parsel sayılı taşınmazın DSİ Genel Müdürlüğünün Sazlıdere Projesi İnşaatı nedeniyle idarece kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellinin yatırıldığını ve o tarihteki tapu kayıt malikine noter tebligatları çekildiğini ve dava konusu parsel için taşınmaz maliklerince Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/493 Esas, 1998/707 Karar sayılı kararı ile müvekkili idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığını ve mahkeme kararı sonucu hükmedilen bedelin de idarece ödendiğini, kamulaştırması kesinleşen taşınmazın tapu kayıt maliklerince ferağ işlemi yapılmadığından taşınmazın idare adına tescil edilemediğini ileri sürerek 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi gereğince taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin, taşınmazlarıyla ilgili işlemlerin üzerinden 25 yıl gibi çok uzun bir zaman geçmesi ve taşınmazlarının büyük bir kısmının kamulaştırma işlemlerinin 1994-1996 yılları arasında gerçekleştirilmiş olması nedeni ile hukuki süreç konusunda net bir bilgi sahibi olmadıklarını, işbu kamulaştırma işlemiyle alakalı idarenin kendilerine bir ödeme yapıp yapmadığı konusunda bilgilerinin bulunmadığını, müvekillerine dava konusu taşınmazın tapudaki devir işlemlerinin yapılması için herhangi bir tebligat yapılmadığını, müvekkillerinin davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline gönderilen bir tebligat bulunmamakla birlikte işbu davanın açılmasına müvekkilinin kendi hal ve davranışları ile sebebiyet vermediğini, davayı kabul ettiklerini, müvekkili aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesini talep etmiştir.
3.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma olayına ilişkin herhangi bir ödeme alınıp alınmadığı, alınmış ise kim tarafından alındığını bilmediğini, herhangi bir eksiklik var ise tapu devri ile ilgili bu eksikliği tamamlayacaklarını, kamulaştırma bedeli ödenmiş ise miras bırakanlar tarafından tapu devir edilmemiş ise tapuyu devir etmeye hazır olduğunu beyan etmiştir.
4.Davalı ... cevap dilekçelerinde özetle; kamulaştırma olayına ilişkin herhangi bir ödeme alınıp alınmadığı, alınmış ise kim tarafından alındığını bilmediklerini, herhangi bir eksiklik var ise tapu devri ile ilgili bu eksikliği tamamlayacaklarını, kamulaştırma bedeli ödenmiş ise miras bırakanlar tarafından tapu devir edilmemiş ise tapuyu devir etmeye hazır olduğunu beyan etmiştir.
5.Davalılar ..., ..., ... cevap dilekçelerinde özetle; davaya konu taşınmazlarla ilgili işlemlerin üzerinden 25 yıl geçtiğini, taşınmazlarının büyük bir kısmının kamulaştırma işlemlerinin 1994-1996 yılları arasında gerçekleştirildiğini belirterek, davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise ferağ vermeye davet edilmediğinden davanın açılmasına sebebiyet vermeyen tarafın aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili idareye vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini, aksi yönde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, takyidatlardan ari olarak hüküm kurulması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içindeki belgelerden davalılara usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edildiği hâlde, davalılar ..., ... ile ... dışındaki diğer davalılar davayı kabul ettiklerine dair beyanda bulunmadıkları gibi tapuda tescil için de ferağ vermedikleri anlaşıldığından davayı kabul etmeyen davalılar yönünden davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi ve taşınmazın takyidatlardan ari olarak tesciline karar verilmesi gerektiğinden bahisle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verildiği hâlde aleyhlerine vekâlet ücreti hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunun ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırılan dava konusu taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi uyarınca tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ile 371 inci maddeleri
2. 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Kendisini vekille temsil ettiren ve davayı kabul etmeyen davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının, (6) nolu bendinin tümü ile hükümden çıkarılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.