"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/514 Esas, 2024/567 Karar
DAVALILAR : 1. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı vekili
Avukat ...
2. TOKİ Başkanlığı vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 16.03.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/160 Esas, 2023/400 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zararın tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı idare tarafından davacı müvekkile ait taşınmaza kamulaştırma olmaksızın el atılması nedeni ile 31.12.2012 tarihinde İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/924 Esas, 2019/58 Karar sayılı dosyası ile açılan kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazmiat davasında davanın kabulüne karar verildiğini, mahkeme kararının Yargıtay incelemesinden geçerek TOKİ yönünden 09.07.2021 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşen mahkeme kararı ile davalı TOKİ’ye karşı İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğünün 2019/13223 Esas sayılı dosyası ile ... lehine hükmedilen 7.893.115,22 TL tazminat bedeli, 6.176.362,66 TL takip öncesi faiz ilam vekâlet ücreti, yargılama gideri ve bunların faizleri ile birlikte toplam 14.371.246,14 TL alacak için takip başlatıldığını, kamulaştırma bedelinin peşin ödenmesi gerektiği hâlde ödenmediği, temerrüt tarihi olan 31.12.2012 tarihinden dava tarihine kadar uzun zaman geçtiğini ve yasal faizin aradan geçen zamanda paranın alım gücünde meydana gelen aşınma nedeni ile zararı karşılamaktan uzak olduğunu, davanın kabulü ile dava tarihi itibari ile belirlenecek munzam zarar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı TOKİ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacı tarafın munzam zarar iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, mahkemenin her takvim yılı için yeniden bir bedel belirlemesinin mümkün olmayacağını, faizin davacının zarara uğramaması için konulmuş bir düzenleme olduğunu, davacının gerçek bir zararının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
2. Davalı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davacı tarafın munzam zarara uğradığına dair iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olması sebebiyle davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davalı lehine vekâlet ücreti verilmesinin ve aleyhlerine yargılama giderine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kanun koyucu para borcunun geç ödenmesi ya da ödenmemesi halinde bir zararın mevcut olduğunu kural olarak benimsemiştir. Diğer bir deyişle temerrüt faizi miktarınca alacaklının zarara uğradığı yasal bir karine olarak kabul edilmiştir. Bunun dışında davacının herhangi bir karineden istifade etme olanağı yasal olarak mevcut değildir. Davacı; para alacağını zamanında tahsil etmesi halinde ne şekilde kullanacağını, paranın zamanında verilmemesi nedeniyle faiz dışında ne gibi maddi zararlarının oluştuğunu; somut delilerle ispat edemediğinden munzam zarar istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zararın tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 122 nci maddesi.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.06.1996 tarihli ve 1996/5-144 Esas, 1996/503 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.