"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/448 Esas, 2024/82 Karar
DAVALILAR : ... vd. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 28.04.2017
KARAR : Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak...den yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Balıkesir ili, ...ilçesi,... Mahallesi 206 ada 26 ve 67 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; acele el koyma davasında belirlenen bedelin taşınmazların gerçek kamulaştırma bedeli olmadığından mahkemece...den keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını, dava konusu taşınmazların arsa vasfında olduğunu, konum olarak gelişmiş bir bölgede olduğunu, her türlü alt yapı hizmetinden yararlandığını, taşınmazlara ilişkin objektif değer artış oranının hesaplanmadığını, dava konusu parsellerden arta kalan kısımdaki değer azalışının hesaplanamadığını, taşınmazların büyük bir kısmının kamulaştırma kapsamına alındığını, geri kalan kısımların kamulaştırma dışı bırakıldığını, kamulaştırmadan arta kalan kısmın çok az olup tarım yapılması veya başka bir amaçla verimli olarak kullanılmasının imkansız hale geldiğini, acele el koyma kararına konu dava konusu taşınmazlara ilişkin fen raporunda tarla, yüz ölçümü, müştemilat, eklentiler, bina, işletme değeri ve bundan kaynaklanan ve tespit edilen değerin gerçeği yansıtmadığını, taşınmaz üzerinde fason hindi üretim çiftliği bulunduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ve davaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile aleyhe hususları kabul etmediklerini, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescilini talebinin reddine karar verilmesini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla aleyhe karar verilmesi halinde tüm deliller toplandıktan sonra kamulaştırma işlemlerine ilişkin bedellerin tam ve gereği gibi hesaplanmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.05.2022 tarihli ve 2017/204 Esas, 2022/196 Karar sayılı kararı ile kamulaştırma bedelinin verilen süreler içerisinde depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 19.10.2022 tarihli ve 2022/2783 Esas, 2023/136 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesince tespit edilen bedelin bloke edilmesi için iki kez süre verildiği, ikinci verilen sürenin kesin süre olmasına rağmen bedelin depo edilmediği, böylece davanın usulden reddine yönelik mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; tespit edilen kamulaştırma bedelinin bloke edilmesi için davacı idare vekiline verilen süreler içerisinde kamulaştırma bedeli depo edilmemiş ise de sunulan banka dekontuna göre davacı idarenin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihinden önce 06.07.2022 tarihinde depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, usul ekonomisi gözetilerek davalı tarafın işin esasısına girilerek karar verilmesini isteyip istemediği yönünde beyanı da alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemenin kararı müvekkil İdare lehine bozulmuş ve yerel Mahkeme bozmadan sonraki ilk duruşmada bozma yönünde herhangi bir karar verilmeden davanın reddine karar verildiğini, Daire Bozma kararından sonra Mahkemenin yapacağı iş bozmaya uyarak davanın kabulune karar vermek olmalıyken, davalının bedele ilişkin beyanları dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, davacı İdarenin kamu yararı ihtiva eden Kamulaştırma talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunun davalı tapu maliklerinin insiyatifine bırakılarak davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, aksi düşünülmesi halinde ise İdarece bankaya bloke edilen 481.247,55 TL kamulaştırma bedelinin (henüz çekilmemiş) idareye iadesine karar verilmemesi ve davalılarca Acele El Koyma dosyası olan ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/751 Esas, 2016/744 Karar sayılı dosyasından tahsil edilmiş olan 66.260,96 TL'nin davalılardan alınarak davacı İdareye faiziyle beraber iadesine karar verilmemesi hatalı olup kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davalıların bozma sonrası alınan beyanlarında davanın reddini talep ettikleri anlaşılmış olup davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise...den incelenmesi hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı idare vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan mahkeme kararının ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
08.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.