Logo

5. Hukuk Dairesi2024/5954 E. 2025/1323 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, davalı idarelerin kamulaştırmasız el atması nedeniyle dava konusu taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı ... aleyhine hükmedilen vekalet ücretinde maddi hata yapıldığı, ancak bu hatanın düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/809 Esas, 2024/22 Karar

KARAR : Ret / Kararın verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli istemine ilişkin davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden pasif husumet ehliyeti yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ve ... vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri adına kayıtlı Sakarya ili, ..., Mahallesi 951 ada 115 parsel sayılı 4.925 m² alanlı taşınmaza davalı idareler tarafından yol, asfalt, kaldırım, tretuvar, okul duvarı, okul bahçesi, okul yolu gibi çalışmalar kapsamında fiilen el atıldığını ve taşınmazın arta kalan kısımlarının da işe yaramaz hâle geldiğini, dava konusu taşınmazın imar planlarında park, yol, ilköğretim tesisi alanı ve kısmen de konut alanında kaldığını, taşınmazın konut dışındaki tüm alanlarına fiilen de yol ve okul çalışması kapsamında el atıldığından bu kısımların tamamen işe yaramaz hâle geldiğini, taşınmazın sadece konut alanı kısmının kullanılabilir vaziyette olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın konut alanı dışında kalan kısımlarının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden görev yönünden reddinin gerektiğini, belediyelerin görev dağılımları arasında kamulaştırılacak alanların büyüklüğü ve niteliği ile bazı paylaşımlar yapıldığını, taşınmazın ulaşım ağında ya da büyük nitelikteki park alanında kalıyor olması gibi durumlarda müvekkili idarenin kamulaştırma yetkisinin bulunmadığını, bu durumun teknik inceleme ile ortaya çıkacağını, dava konusu parselin toplu taşıma ağı içerisinde yer aldığını, bu durumun husumet itirazı açısından önem arz ettiğini belirterek davanın görev, husumet ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar el atıldığı iddia edilen parsel tek olsa da burada farklı idareler için farklı sebeplerle oluşan hukuki ihtilafın varlığının aşikâr olduğunu, farklı idarelerin farklı çalışmalarının varlığı iddiasının mevcut olduğunu, bu durumda farklı farklı dava açılması gerektiğini, davaların ayrılması gerektiğini, Adapazarı ... İlkokulunun üzerinde yer aldığı ..., .......... Mahallesi 951 ada 116 parselin yıllardır 1970 yılından beri Maliye Hazinesi adına kayıtlı bulunduğunu, bu alanın mülkiyetinin idarelerine ait olduğunu, iddia edilen diğer alanlar için davacının tazminat talebinin ilgili belediyelere yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, taşınmazdaki park açısından 10.000 metre ve üzerindeki parklardan müvekkili belediyenin sorumlu olduğunu, ancak dava konusu alandaki parkların çok küçük boyutlarda olduğunda sorumluluğun Adapazarı Belediye Başkanlığına ait olduğunu, taşınmazdaki yol açısından, 20 metre ve üzeri genişliğindeki yolların kamulaştırma sorumluluğunun Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olduğunu, yolun genişliğinin 20 metreden az olduğunun tespiti hâlinde davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, taşınmazdaki ilköğretim tesis alanı açısından ise ilköğretim alanlarının kamulaştırma sorumluluğunun davalılardan Milli Eğitim Bakanlığına ait olduğunu belirterek öncelikle davanın husumet nedeniyle reddine, olmaması hâlinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.09.202 tarihli ve 2019/318 Esas, 2021/319 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar, davalı ... ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 17.02.2022 tarihli ve 2022/207 Esas, 2022/319 Karar sayılı kararı ile düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 17.02.2022 tarihli ve 2022/207 Esas, 2022/319 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar, davalı ... ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; dosya kapsamında defalarca farklı fen bilirkişilerinden el atılan alanlara ilişkin raporlar alındığı, Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı öncesi hükme esas alınan fen bilirkişi raporu ile kaldırma kararı sonrası İlk Derece Mahkemesi kararında hükme esas alınan fen bilirkişi raporu arasında alan farklılıkları olduğu, 11.06.2021 tarihli fen bilirkişi Mehmet Sak raporunda dava konusu taşınmazın tapu alanının 4925,00 m² olmasına rağmen sayısallaştırılınca 4982,88 m² olduğu, üstelik dava konusu taşınmazın 951 ada 375,242, 243 ve 244 parsellerle mükerrerlik durumu olduğu ve komşu parselden dava konusu taşınmaza bina tecavüzü olduğu belirtildiği hâlde Bölge Adliye Mahkemesi kararına esas alınan fen bilirkişi raporunda bu durumlara değinilmediği gibi fiilen el atılan ve fiili el atmadan arta kalan ancak imar planında okul alanı, park alanı, yol ve resmî kurum alanı olan kısımlar infaza yarar ölçekli "tek bir kroki" üstünde gösterilmediği, fen raporları arasındaki çelişkilerin bedele etkisi denetlenmeden hüküm kurulduğıu; davalı ... vekilince dava konusu taşınmazın 2022 yıllında yapılan imar uygulaması gördüğü iddia edildiğinden imar uygulaması ile oluşan yeni tapu kayıtlarının ilgili Tapu Müdürlüğünden, şuyulandırma cetvelleri ve ekleri ile tapuya tescilleri sağlanan yeni parsellerin imarda kamuya özgülenip özgülenmediği, imar planındaki durumları ilgili Belediye İmar Müdürlüğünden sorulduktan sonra dava konusu taşınmaz ile imar uygulaması sonucu dönüştüğü parsellerin imar paftası üzerinde konumları işaretlettirilip, kroki üzerinde çakıştırılması suretiyle fen bilirkişisinden ek rapor alınması ve buna göre kamulaştırmasız el atma olgusunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme ve işlem yapılarak; Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden pasif husumet ehliyeti yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; idare aleyhine vekâlet ücretine ve yargılama giderine hükmedilemeyeceğini ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza 1983 yılı önesinde el atıldığını, maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, bozma ilamındaki çelişki giderilmeden, taşınmaz değeri doğru değerlendirilmeden harca ve vekâlet ücretine hükmedildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idarelerden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalıMilli Eğitim Bakanlığı vekilinin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Davalı ... aleyhine 232.892,23 TL vekâlet ücetine hükmedilmesi gerekirken maddi hata yapılarak 238.051,00 TL vekâlet ücretine karar verilmesi yerinde değildir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ... vekilinin tüm, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı ... vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının; hüküm fıkrasının (8) numaralı bendinden “ 238.051,00” sayısının çıkartılması ve yerine “232.892,23” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.