"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2622 Esas, 2022/2381 Karar
KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şirvan Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/721 Esas, 2022/82 Karar
Taraflar arasındaki orman vasfı ile Hazine adına tescilli taşınmazdaki muhdesatın aidiyetinin tespiti ve bedelinin ve ecrimisilin kamulaştırmasız el atan idareden tahsili davasında yapılan yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı, davalı ... EPDK vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... EPDK vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... davalı ... vekillerince temyiz edilmekle; Dairece sehven davacı vekili yönünden inceleme yapılmak suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı ... vekilince, Dairece verilen karardaki bu maddi hatanın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, maddi hatanın düzeltilmesi istemli dilekçesinin kabulüne, Dairemizin 09.01.2024 tarihli ve 2023/4901 Esas, 2024/152 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Siirt ili, Şirvan ilçesi, Kasımlı köyü 101 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan kapama meyve bahçesi ve diğer muhdesatların (dikme direk, tel örgü) maliki olduğunu, dava konusu taşınmazın Kasımlı köyünde yapılmakta olan Fernas Barajı, HES ve baraj göl kamulaştırma sahasında kaldığını, dava konusu taşınmazın baraj gölü suyu altında kalması suretiyle fiilen el atıldığını ve halen de davalı idarenin el atmasının devam ettiğini, davalı idarenin herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmaksızın işbu dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatlara el atması nedeniyle, muhdesatların kendisine aidiyetinin tespitine ve 6.955,00 TL muhdesat bedelinin davalı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanlığından tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı EPDK vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu parselin orman parseli olduğunu, davacının söz konusu parselin maliki olmadığı gibi taşınmaz üzerinde herhangi bir hak sahibi de olmadığını, davacının orman arazisine el attığını, araziyi kendi menfaatleri için kullandığını, davacı söz konusu taşınmazın maliki konumunda bulunmadığından, taşınmaz üzerinde yer alan muhdesata ilişkin talepte bulunmasının da mümkün olmadığını, davanın EPDK nezdinde husumet yönünden reddi gerektiğini, dava konusu parsel orman parseli olduğundan Şirvan Barajı Hidroelektrik Santrali sahasında kalan kısımlar için belirtilen şekilde kullanım izinlerinin alındığınını, ağaçlandırma bedelleri ile kullanım izin ücretinin Tarım ve Orman Bakanlığına ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, kadastro tespit tutanaklarının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık süre geçtiği için zamanaşımı nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın çok büyük olduğunu, davacı tarafın dava konusu yeri belirleyip mahkemeye bildirmesi gerektiğini, dava konusu yerin memleket haritasında ve amenajman planında orman alanı olarak gözüktüğünü, orman sayılan yerlerin zaman aşımıyla kazanılmasının mümkün olmadığını, davanın ... açısından aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı, davalı ... EPDK vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ecrimisil bedelinin tahsili istemine ilişkin istemin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın yüz ölçümünün eksik hesaplandığını, Şirvan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/49 D.İş dosyasında 2020 yılı verileri kullanılmak suretiyle hesaplama yapıldığını, dava dosyasında da aynı yıla ilişkin veriler baz alındığını ancak D.iş dosyasında fıstığın birim fiyatı 61,00 TL alınmasına karşılık eldeki dosyada 50,00 TL birim fiyatı üzerinden hesaplama yapılmasının raporun açıkça hatalı olduğunu gösterdiğini, muhdesat bedellerinin düşük hesaplandığını, dava konusu taşınmazda kapitalizasyon faiz oranının %3 olarak alınması gerektiğini, dava konusu taşınmaza %100 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken objektif değer artışının uygulanmamasının hatalı olduğunu, Mahkemenin tespit için ayrı ve tazminat bedeli için ayrı vekâlet ücretine hükmetmesi gerektiğini, delil tespiti davasındaki yargılama giderleri harç ve vekâlet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiğini, davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücretinin de hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; devletin özel mülkiyetinde bulunan dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatların mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti talebinin hukuka aykırı olduğunu, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 17 nci maddesi uyarınca, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasının, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasının, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin verilemeyeceğini, dava konusu yerlerin özel mülkiyete müsait olmayan, devletin tasarrufunda olması gereken taşınmazlardan olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
3. Davalı EPDK vekili isitinaf dilekçesinde özetle; dava konusu parsel orman arazisi olduğundan kurum açısından pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının dava konusu taşınmazın maliki olmadığı gibi taşınmaz üzerinde herhangi bir ayni hak sahibi de olmadığını, taşınmaz üzerinde yer alan muhdesatların davacıya ait olduğuna ilişkin hiçbir şerh veya beyanın tapuda yer almadığını, dava konusu orman parseline, kamulaştırma kararı alındıktan sonra kötü niyetle ağaç dikildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin ve hesaplamaların hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ormanların 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 19 uncu maddesine 5177 sayılı Kanun ile eklenen ek fıkrada açıkça ayrık tutulduğu, anılan hükümde sayılan ve farklı bir hukuki statüsü bulunan “sahipsiz yer” kavramının ormanları kapsamadığı, dolayısıyla ormanlar üzerinde, kanunun tarif ettiği biçimde muhdesat oluşturulması ve bedelinin ödenmesi olanağının bulunmadığı, bu suretle özel mülkiyete konu olamayacak yerdeki muhdesata hukuki değer verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde görülmediği belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı ... EPDK vekillerinin istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının Kasım köyünde bulunan 101 ada 2 parsel numaralı, orman parselindeki kapama meyve bahçesi, ahır ve diğer muhdesatların maliki olduğunu, dava konusu taşınmazın EPDK'nın kamulaştırma projesi kapsamında baraj sahasında kaldığını, 2942 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi anlamında talep haklarının bulunduğunu, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin orman sahasında kalan muhdesatın aidiyetine ilişkin taleplerin dinlenilebileceğine dair kararlarının bulunduğunu, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin aynı yönde kararları olduğunu, fıstıklar toplanmadan su altında kaldıklarını, ecrimisil taleplerinin bulunduğunu, taşınmazın mülkiyetine ilişkin de hak iddiaları bulunduğundan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007 nci maddesi uyarınca tazminat davası da açtıklarını, müvekkilinin muhdesat aidiyeti içinde eldeki davayı açtığını, müvekkilinin meşru zilyet olduğunu, bu sebeplerle davanın reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, orman vasfı ile Hazine adına tescilli bulunan taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın adiyetinin tespiti ve bedelinin ecrimisilin kamulaştırmasız el atan idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Eldeki dosyanın dava dilekçesinde 6.995 TL talep edildiği, ıslah dilekçesi ile 312.518,44 TL'nin EPDK Başkanlığından tahsiline karar verilmesinin talep edildiği ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gözetildiğinde Hazine yönünden maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.09.2022 tarihli ve 2022/5-398 Esas, 2022/1154 Karar sayılı ilamı da gözetildiğinde temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ... davalı ... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.