Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6057 E. 2025/1448 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacılar tarafından talep edilen ecrimisil isteminin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazla karşılaştırma yapılarak dava konusu taşınmazın bedelinin belirlenmesinde ve davalı idarenin el atma nedeniyle davacıların mülkiyet hakkını kısıtladığı gerekçesiyle ecrimisil isteminin kısmen kabulünde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/236 Esas, 2023/304 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen dosyada davacılar vekilleri dava dilekçelerinde özetle; Siirt ili, ............ ilçesi, ............... Mahallesi 126 ada 1 parsel numaralı taşınmazın malikleri olduğunu, davalı idarece dava konusu taşınmazın büyük bir kısmına el atmış fakat bu hususta herhangi bir ödeme yapılmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla el atılan bölüm karşılığında şimdilik 5.000.00 TL ve el atma tarihinden itibaren geriye yönelik olarak gerçekleşen haksız işgal sebebi ile 5 yıllık ecrimisil tazminatı olarak 1.000 TL ile bu tazminata devlet alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanarak belirlenecek faiz ile birlikte tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atma yapılmadığını, uzlaşma başvurusunun yapılması gerektiğini, ecrimisil talep hakkı olmadığını, zamanaşımı itirazlarının olduğunu ileri sürmüştür.

III. MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 06.12.2016 tarihli ve 2015/71 Esas, 2016/384 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin 06.12.2016 tarihli ve 2015/71 Esas, 2016/384 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki ........... Mahallesi, 126 ada 1 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde de yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir; ancak dava konusu taşınmaz ile somut emsal olarak alınan taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin karşılaştırılmasında; dava konusu taşınmazın emsal taşınmazla eş değer olduğu ve birbirlerine yakın benzer özellikte olduğu gözetildiğinde emsal taşınmaz için tespit edilen 520,13 TL/m² üzerinden el atma bedelinin tespiti gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 28.01.2022 tarihli ve 2019/117 Esas, 2022/92 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 28.01.2022 tarihli ve 2019/117 Esas, 2022/92 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın kamulaştırmasız el atma nedeniyle arta kalan bölümünde bozma öncesi hükme esas bilirkişi raporunda değer artışı ve azalışı olmayacağı kabul edilerek bu yönde bir hesaplama yapılmadığı ve davacılar tarafından bu hususun temyiz edilmemesi nedeniyle davalı idare bakımından kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeksizin, söz konusu parselin kullanılamaz hale geldiğinden bahisle tamamının bedelini hesaplayan rapora dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması, dava konusu taşınmazda davalı ... tarafından el atılan alan yönünden davacıların hissesi oranında Hazine adına tescil karar verilmesi gerekirken, davalı ... adına tescil kararı verilmesi, dava aynı hukuki sebepten kaynaklandığından kendilerini vekil ile temsil ettiren davacılar lehine tek vekâlet ücretine karar verilmesi gerekirken, farklı vekille temsil edilen davacılara ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi ve davalı idare harçtan muaf olduğu halde, yargılama giderleri arasında aleyhine harca hükmedilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaza farklı idarelerce el atıldığını, kalan kısım yönünden kullanma imkanının kalmadığını, davacının mülkiyet hakkının kısıtlandığını ileri sürerek kısmen kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Bir kısım davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kısmen kabul kararı verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, taşınmazın kalan kısmının kullanılamaz hale geldiğinden kamulaştırılması gerektiğini ileri sürmüştür.

3. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değerinin yüksek tespit edildiğini, emsal incelemesinin isabetli olmadığını, reddedilen bedel yönünden vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştinne Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: "... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi. ”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile "... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına... ” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.