"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/157 Esas, 2024/34 Karar
DAVA TARİHİ : 08.09.2015
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davacılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı ... mirasçıları ... vd. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Adana ili, ..., 6599 ada 3 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın kaldırım yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza el atmanın söz konusu olmadığını, idari yargının görevli olduğunu, tüm maliklerin birlikte dava açması gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.05.2016 tarihli ve 2015/535 Esas, 2016/228 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, el atma tazminatının davalı taraftan tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 13.05.2016 tarihli ve 2015/535 Esas, 2016/228 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; mahallinde yapılan keşif sonucu dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak dava konusu taşınmazın tapu kaydında davacılardan , , ..., ... hisseleri üzerinde bulunan takyidatların hükmedilen bedele yansıtılmaması ve gerekçeli karar başlığında davacı'ın ad ve soyadı yerine, adı geçen adına vekâlet veren ...'ın ad ve soyadının gösterilmesi nedenleriyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
3. Dairemizin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı idare vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
4. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; mahallinde yapılan keşif sonucu dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; ancak davacı ... vekilinin davadan feragati hakkında hüküm kurulmaması, dava konusu taşınmazın tapu kaydında davacılardan , , ..., ... hisseleri üzerinde bulunan takyidatların hükmedilen bedele yansıtılmaması ve gerekçeli karar başlığında davacı 'ın ad ve soyadı yerine, adı geçen adına vekâlet veren ...'ın ad ve soyadının gösterilmesi nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 09.03.2021 tarihli ve 2020/4 Esas, 2021/96 Karar sayılı kararı ile davanın davacı ... yönünden feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 09.03.2021 tarihli ve 2020/4 Esas, 2021/96 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; davacılardan 8 numaralı bağımsız bölüm maliki hissesinin yargılama devam ederken dava dışı ...’a, 10 numaralı bağımsız bölüm maliki hissesinin ise yargılama devam ederken dava dışı ...’ya satıldığı anlaşılmakla Mahkemece davacı sıfatıyla yeni malik ... ve ...’ya davanın ihbar edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, dava konusu taşınmazın el atılan kısmındaki davacılar payının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde davacılar payına isabet eden alanlar üzerinden tapu kaydının iptaline karar verilmesi, tapu kaydında davacılardan ... hissesinde bulunan haciz şerhi ile güncel tapu kaydına göre 8 ve 23 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kaydındaki haciz ve ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve davacı ...’nın 03.04.2021 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, veraset ilamı ilgilisinden temin edildikten sonra mirasçılarını davaya dahil edip taraf teşkili sağlanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarihi ve sayısı yazılı kararı ile yeni malikler ... ve ... ile yargılama sırasında vefat eden davacı ... yönünden dosyanın tefrikine, davanın davacı ... yönünden feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... mirasçıları ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı ... mirasçıları ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; mirasbırakan davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesine rağmen yeniden fen bilirkişi raporu alınarak murisin hisseleri ayrılmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, hükümde davacılar paylarının iptaline karar verilmiş olup Servat Baltacı ‘nın feragat ettiği gözetilerek adı geçene ait tapu kaydının iptaline karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı ... mirasçıları ... vd. vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.Davacı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği hâlde, infazda tereddüt uyandıracak şekilde davacıların arsa paylarının iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesi bozmayı gerektirir.
4. Dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarında yer alan haciz ve ipoteklerin hükmedilen bedellere yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin 7 inci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı ... mirasçıları ... vd. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı ... mirasçıları ... vd. vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile kamu düzeni de gözetilerek Mahkeme kararının hüküm fıkrasının;
a) (3) numaralı bendindeki “davacıların” kelimesinin hükümden çıkartılması, yerine “davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., , , ..., ...,
b)(2) numaralı bendi hükümden tümüyle çıkartılması, yerine “dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında yer alan takyidatların hükmedilen bedellere yansıtılmasına,” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı ... mirasçılarından peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
13.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.