Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6122 E. 2025/2446 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmaz için açılan tapu iptal ve tescil davasında, kamulaştırma bedelinin ödendiğinin ispatlanıp ispatlanmadığı ve davanın hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, kamulaştırma bedelinin ödendiğine dair karar bulunduğu ve davacı idarenin tapu iptal ve tescil talebinin yasal dayanağının mevcut olduğu gözetilerek, bir kısım davalıların temyiz itirazlarının reddine ve mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/350 Esas, 2024/556 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu İstanbul ili, ..., ... Mahallesi 1480 parsel sayılı taşınmazın tamamının usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, tapu malikleri tarafından kamulaştırma bedelinin artırılması davası açıldığını, kamulaştırmanın kesinleştiğini; ancak davalılar tarafından tapuda ferağ verilmediğini, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... cevap dilekçesinde; davayı kabul ettiklerini, aleyhlerine yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmişlerdir.

2. Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; davacı idare tarafından kamulaştırma bedelinin ödendiği ispatlandığı takdirde davayı kabul ettiklerini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı idareye yükletilmesini talep etmiştir.

3. Davalı ..., ... ve ... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaz ile ilgili kamulaştırma bedelinin ödenip ödenmediğinin bilinmediğini, davacı idarenin bedelin ödendiğini ispatlaması halinde davaya bir itirazının bulunmadığını, aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.

4. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.03.2021 tarihli ve 2020/171 Esas, 2021/127 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne taşınmazın davalılar adına kayıtlı bulunan tapusunun iptali ile davacı idare adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalılardan ... ile ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 22.03.2023 tarihli ve 2023/498 Esas, 2023/609 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemine karşı tapu kaydı malikleri tarafından açılan Tezyidi Bedel davasında Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/385 Esas, 1997/176 Karar sayılı kararı ile takdir edilen bedelin artırılmasına karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, davalı tarafından artırılan bedelin tahsili için Bakırköy 4.Müdürlüğünün 1997/5014 sayılı icra dosyası ile davacı idareye icra emri gönderildiği; ancak artırılan bedelin ödendiğine dair dosyada delil bulunmadığı gibi idare tarafından dava konusu taşınmaz için takdir edilen bedelin de milli bankalardan birine mal sahibi adına bloke edildiğine dair dekontun dahi ibraz edilemediği anlaşılmış olmakla; mahkemece tescil kararı verilmesi için gerekli şartlar oluşmadığından adı geçen davalılar yönünden davanın reddine karar verilerek lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi, ayrıca kabul beyanında bulunmayan diğer davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ...'a usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, davayı kabul ettiklerine dair beyanda bulunmadıkları gibi tapuda tescil işlemi için ferağ da vermediklerinden davanın kabulüne karar verilen adı geçen davalılar yönünden idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru bulunmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilip yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 22.03.2023 tarihli ve 2023/498 Esas, 2023/609 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dava konusu taşınmazın idarece kamulaştırıldığı, dava konusu parsel için taşınmaz malikleri tarafından Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/385 Esas, 1997/1764 Karar sayılı dosyası ile davacı idare aleyhine tezyidi bedel davası açıldığı ve dava sonucu karar verilen bedelin icra takibine konularak, idarece ödemesine ilişkin karar alındığı anlaşıldığından tüm davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı idarenin taleplerinin hak düşümüne ve zamanaşımına uğradığını, davacı idarenin davasını ispatlayamadığını, kamulaştırma bedelinin ödendiğine dair bir belgenin dosyaya sunulmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi ile 24.04.2001 tarihli 4650 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen ana kanuna işlenemeyen geçici 1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozma gereklerine uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Bir kısım davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.