"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/821 Esas, 2023/55 Karar
DAVA TARİHİ: 20.10.2017
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;... ili, ..., ..., 98 parsel
sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.05.2018 tarihli ve 2017/858 Esas, 2018/531 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 15.05.2018 tarihli ve 2017/858 Esas, 2018/531 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 13.12.2019 tarihli ve 2018/3799 Esas, 2019/2841 Karar sayılı kararıyla; taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 13.12.2019 tarihli ve 2018/3799 Esas, 2019/2841 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava konusu taşınmazın kamulaştırılmasından arta kalan 3.303,79 metrekarelik kısmın yüzölçümü, geometrik durumu, bilirkişi raporundaki özelikleri dikkate alındığında, bu kısımlarda % 30 oranda değer azalışı oluşacağı gözetilmeden, yazılı şekilde az bedele hükmedilmesi, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediği ve Kamulaştırma bedelinin derhal ödenmesi gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
İlk Derece Mahkemesinin 25.01.2022 tarihli ve 2021/307 Esas, 2022/46 Karar sayılı kararı ile kamulaştırma bedelinin süresinde depo edilmemesi nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin 25.01.2022 tarihli ve 2021/307 Esas, 2022/46 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bozma sonrası tespit edilen fark kamulaştırma bedeli olan 43.139,24 TL’nin 07.02.2022 tarihinde temyiz aşamasında davacı idarece depo edildiği anlaşıldığından, usul ekonomisi ve taraf vekillerinin beyanları da gözetilerek işin esasına girilip bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu, taşınmazın nitelikleri göz önüne alındığında objektif değer artış oranı verilmemesi gerektiğini, bedelin fahiş olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozmanın gereğinin yapılmadığını, depo edilen kamulaştırma bedelini kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kamulaştırma bedelinin çok düşük belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedellerinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz sebepleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinde belirtilen usule uygun olarak verilen süreler içinde depo kararının gereğini yerine getirmeyen davacı idarenin yasal süreler geçtikten sonra söz konusu eksikliği gidermesi üzerine usul ekonomisi gözetilerek davanın esası hakkında hüküm kurulabilmesi, ancak davalı tarafın bu duruma rıza gösterdiğine dair bir beyanda bulunması halinde kabul edilebilir.
4. Bu durumda, Dairemiz bozma kararı sonrasında davalı vekilinin idarenin usul hükümlerine göre süresinde depo kararının yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği gözetildiğinde, davanın reddine hükmedilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.