"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/101 Esas, 2024/681 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Elbistan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/21 Esas, 2023/101 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kahramanmaraş ili, .......... ilçesi, ............/Osmangazi Mahallesi 192 ada 28 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; Karayolları 5. Bölge Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak dava konusu taşınmaza ilişkin usulüne uygun uzlaşma başvurusunun bulunup bulunmadığının sorularak bulunuyor ise davanın dava şartı yokluğundan reddine, usulüne uygun uzlaşma başvurusu bulunmaması halinde davanın esastan reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma evrakının önceki tapu malikine bizzat tebliğ edildiğinden bahisle davanın reddine karar vermenin doğru olmadığı, tapu kütüğünde Kamulaştırmaya dair bir şerh de bulunmadığı, gerekçeleri ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 192 ada 28 parsel sayılı taşınmazın kök parselinin 120 parsel sayılı taşınmaz olduğu ve bu taşınmazın ...adına kayıtlıyken 19.12.1988 tarihindeki satışı ile davacı ... adına tescil edildiği, davaya konu taşınmazın 2653,00 m2'sinin 10.06.1982 tarihinde davalı idare tarafından kamulaştırıldığı, kamulaştırma evrakının o tarihte malik olan...'a 16.04.1984 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, dolayısıyla kamulaştırma kararının tebliğ ile kesinleşeceği hususu dikkate alınarak davaya konu taşınmaz yönünden geçerli ve kesinleşmiş bir kamulaştırma işlemi bulunduğu için ilk derece mahkemesince kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının yasal şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Her ne kadar davacı taraf el atmadan arta kalan kısım yönünden değerlendirme yapılmasını iddia etmiş ise de davaya konu taşınmazın 2653,00 m2 sinin idare tarafından kamulaştırıldığı ve bu kamulaştırma işleminin kesinleştiği dosya içindeki tüm bilgi ve belgelerden ve kamulaştırma plan ve projesini zemine uygulayarak çakıştırma yapan 28.06.2022 tarihli fen bilirkişi raporunda da tespit edilmiş olup bu nedenle davacının iddiasında bir isabetsizlik olmadığı anlaşıldığından; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosyada mevcut 9.9.2019 tanzim tarihli bilirkişi raporuna göre taşınmazın kamulaştırılan alanının 2653 m² ve kamulaştırmadan arta kalan kısmın ise 547 m² olduğu belirtildiğini aynı zamanda arta kalan kısmın tek başına ekonomik değer ifade etmeyeceği tespitine yer verildiğini kamulaştırma evrakının önceki tapu malikine bizzat tebliğ edildiğinden bahisle davanın reddine karar vermek doğru olmadığını, kaldı ki Tapu kütüğünde Kamulaştırmaya dair bir şerh de bulunmadığından davalı idare dava konusu edilen taşınmazı kısmen kamulaştırdığını, 547m² lik kısım kamulaştırma harici kaldığını, dolayısıyla çakıştırma işlemi yapıldığından bahisle,taşınmazın tamamının kamulaştırılmış gibi değerlendirilmesinin doğru olmadığını, kamulaştırma evrakının önceki malike usulüne uygun olarak tebliğ edilse bile, kamulaştırmadan arta kalan kısmın kamulaştırılmış gibi değerlendirilmesi doğru olmayacağını ve arta kalan kısım tek başına ekonomik değer ifade etmeyeceğinden; en azından, kamulaştırmadan arta kalan kısmın bedeline hükmetmek gerektiğini ileri sürmüştür.
2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; idarenin tüm yargı harçlarından muaf olup bu hususun dikkate alınmadan Mahkemece hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin ve ecrimisilin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.Davalı idare harçtan muaf olduğu halde aleyhine harca hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Kamu düzeni gereği Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; harca ilişkin (3) numaralı bendin hükümden tümüyle çıkartılarak yerine "Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına yatırılan harçların yatıran tarafa iadesine" cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.