Logo

5. Hukuk Dairesi2024/6304 E. 2025/346 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve idare adına tescili davasında, mahkeme kararının bedel, usulî kazanılmış hak ve faiz hesaplaması konularında hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlara dair eksik inceleme, usulî kazanılmış hak ihlali, hatalı faiz hesaplaması ve fazla depo edilen bedelin iadesine ilişkin eksiklikler nedeniyle bozma kararı verilmiş, mahkemenin bozmaya uyması üzerine verilen kararda da eksiklikler devam etmesi nedeniyle, düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/6 Esas, 2024/2 Karar

DAVALILAR : 1. ... vekili Avukat ...

2. ... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 06.02.2013

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare ve davalı ... vekilleri ile davalı ... tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ...,...Mahallesi 162 ada 43 parsel (ifrazla 162 ada 67 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için davacı idare tarafından teklif edilen bedelin de, acele kamulaştırma dosyasında belirlenen bedelin de düşük olduğunu, söz konusu bedellerin taşınmazın gerçek değerinin çok altında kaldığını, taşınmazın konumu itibarıyla kıymetli bir bölgede yer aldığını, taşınmazın arsa vasfında kabul edilerek emsal araştırması yapılmak suretiyle rayiç değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.09.2014 tarihli ve 2013/175 Esas, 2014/470 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 17.09.2014 tarihli ve 2013/175 Esas, 2014/470 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ile davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; emsal taşınmaz dava konusu taşınmaza göre ana yola olan konumu vs. dikkate alındığında daha üstün nitelikte olduğu gibi, dava konusu taşınmaz ile emsal olarak kabul edilen taşınmazın Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonunca belirlenen emlak vergisine esas metrekare değerlerinin birbirine eşit olduğu gözetildiğinde dava konusu taşınmazın emsal taşınmaz ile en fazla eşit değerde olabileceği düşünülmeden dava konusu taşınmazı emsalden 1,8 kat daha değerli kabul ederek değer biçen raporun inandırıcı bulunmadığı, infazda tereddüde yol açacak şekilde faiz bitiş tarihinin gösterilmemesi doğru olmadığı gibi, 7139 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 08.02.2022 tarihli ve 2019/117 Esas, 2022/23 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 08.02.2022 tarihli ve 2019/117 Esas, 2022/23 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri ile davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazın, kadastral parsel mi imar parseli mi olduğu ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden sorulup, emsal taşınmazın 2012 yılında Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan metrekare değeri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, aynı kamulaştırma kapsamında Dairemize intikal eden Dörtyol 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/459 Esas, 2015/648 Karar sayılı dava dosyasında dava konusu taşınmaza 90 metre mesafede yer alan 161 ada 86 parsel sayılı taşınmaz için 05.08.2014 değerlendirme tarihi itibarıyla metrekaresine 177 TL/m² değer biçildiği, yine Dörtyol 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/496 Esas, 2015/365 Karar sayılı dava dosyasında dava konusu taşınmaza 345 metre mesafede yer alan 160 ada 61 parsel sayılı taşınmaz için 05.08.2014 değerlendirme tarihi itibarıyla metrekaresine 177 TL/m² değer biçildiği tespit edilmiş olup, Dairemiz denetiminden geçerek kesinleşen bu dosyalardaki bedellerden ayrılma nedenleri konusunda ayrıntılı açıklamaya yer vermeyen hükme esas alınan bilirkişi raporunun da hüküm kurmaya elverişli ve inandırıcı görülmediği, Mahkemece bozma öncesi verilen hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu 162 ada 67 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasından arta kalan 821,24 m²lik kısım için %25 oranında değer azalışı uygulandığı, arta kalan 14.310,41 m²lik kısım için değer azalışı öngörülmediği ve bu husus bozma konusu yapılmadığı halde, bozma sonrası taraflar lehine oluşan usulî kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek 821,24 m²lik kısım için %10 oranında, 14.310,41 m²lik kısım için %2,50 oranında değer düşüklüğüne hükmedilmesi, Mahkemece bozma öncesi verilen hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın üzerinde yer alan ağaçların değerinin 12.913 TL olarak hesaplandığı ve bu husus bozma konusu yapılmadığı halde, davalılar lehine oluşan usulî kazanılmış hak gözetilmeksizin bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda ağaç bedelinin hesaplanmaya dahil edilmemek suretiyle aza hükmedilmesi, kabule göre de tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında bloke edilen bedelin mahsubu ile bakiye bedele faiz işletilmesi ve faiz bitiş tarihinin kararda gösterilmesi gerekirken, hükmedilen bedelin tümüne faiz işletilmesi ve faiz bitiş tarihinin hükümde gösterilmemesi suretiyle infazda tereddüde sebebiyet verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri ile davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkili idare tarafından fazla depo edilen ve iadesine hükmedilen miktarın açıkça belirtilmemesinin infaz açısından uygun olmadığını, davalı ...'ın payına düşen miktar davalı tarafından bozma öncesi bankadan çekildiği için fark bedelin ödeme tarihinden işleyen yasal faizi ile tahsili yönünde hüküm kurulması gerektiğini, davalı ... tarafından payına düşen kısım bozma öncesi bankadan tahsil edilmediği için fazla depo edilen bedelin nemaları ile birlikte müvekkili idareye iadesi yönünde hüküm kurulması gerektiğini, dosyada usulüne uygun olarak alınmış bir fen bilirkişi raporunun bulunmadığını, kıymet takdir komisyonu tarafından tespit edilen bedelin uygun olduğunu, dava konusu taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın narenciye bahçesi vasfında tarım arazisi kabul edilmesi gerektiğini, emsal alınan taşınmazın uygun niteliğe sahip olmadığını ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu, aynı bölgedeki kamulaştırma davalarında daha yüksek bedel üzerinden hüküm kurulduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısımlarında parselin üç parçaya ayrılması ile daha fazla değer azalışı meydana geldiğini ileri sürmüştür.

3. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; acele kamulaştırma dosyasında kendisine tebliğ yapılmadığını, yatırdığı harçların kendisine iade edilmediğini, açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki ... ili, ...,...Mahallesi 162 ada 43 parsel (ifrazla 162 ada 67 parsel) sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine hükmedilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare ve davalı ... vekilleri ile davalı ...'ün aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Davacı idarenin harçtan muaf olduğu gözetilerek, davalılar tarafından yatırılan harçların karar kesinleştiğinde talep etmeleri halinde iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.

5. Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele kamulaştırma dosyasında depo edilen bedelin mahsubu sonrasında kalan kısmın hükümde maddi hata ile eksik gösterilmesi suretiyle infazda tereddüde sebebiyet verilmesi doğru değildir.

6. Davacı idare tarafından fazla depo edilen 17.657,16 TL'nin davalı tarafça bankadan çekilmiş olması halinde varsa çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile birlikte bedeli çeken davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, çekilmemişse birikmiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Kanun'un geçici 3 üncü maddesi gereği yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare ve davalı ... vekilleri ile davalı ...'ün diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare ve davalı ... vekilleri ile davalı ...'ün Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının (7) numaralı bendinin sonuna "yatırılan harçların karar kesinleştiğinde istek halinde yatıran tarafa iadesine" cümlesinin eklenmesi, hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan "138.293,50" sayısının hükümden çıkartılması, yerine "138.793,50" sayısının yazılması, hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak "Davacı idare tarafından fazla depo edilen 17.657,16 TL'nin davalı tarafça bankadan çekilmiş olması halinde varsa çekilme tarihine kadar işlemiş nemaları ile birlikte bedele çeken davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, çekilmemişse birikmiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı ... Kurtlar ve davalı ...'ten peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

09.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.