"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/771 Esas, 2023/2044 Karar
DAVA TARİHİ: 23.06.2020
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/192 Esas, 2021/437 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle...ili, ..., ... Mahallesi 3545 parsel (yeni 8276 ada 57 parsel) sayılı taşınmazın 676,15 m²lik kısmı ile 3486 parsel ( yeni 8279 ada 2 parsel) sayılı taşınmazın 2.616,79 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini, tapudan yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; acele el koyma dosyasında tespit edilen bedelin çok düşük olup taşınmazların gerçek değerini yansıtmadığını savunarak taşınmazların gerçek değerinin tespitini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelden, acele el koyma bedelinin mahsubu suretiyle tespit ve depo edilen fark bedele davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitiş tarihi olan 24.10.2020 tarihinden karar tarihi olan 27.10.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilerek işlemiş faiziyle birlikte davalıya derhal ödenmesine, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak uygulanması gerektiğini, objektif değer artışı uygulamasının yerinde olmadığını, tespit edilen kamulaştırma bedelinin yüksek olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu arazi niteliğindeki taşınmazlara olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak resmi verilere göre değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazların hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgu Uygulaması ve UYAP sisteminde bulunan Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) kayıtları üzerinden Dairemizce edinilen bilgiye göre; dava konusu 5.618,00 m² yüzölçümlü 3545 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ( 3402 sayılı Kanun) 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yapılan kadastro yenileme çalışmaları sonucunda pasife alınıp 8276 ada 57 parsel numarasını aldığı, alanının ise 4.903,88 m²'ye düştüğü; 13.426,00 m² yüzölçümlü 3486 parsel sayılı taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yapılan kadastro yenileme çalışmaları sonucunda pasife alınıp, 8279 ada 60 ve 61 parsel numarasını aldığı, alanının ise 11.043,31 m²'ye düştüğü anlaşılmıştır.
6. Bu durumda, ada ve parsel numarası ile alanı değişen dava konusu taşınmazların güncel tapu kayıtları getirtilip, kadastro yenileme işlemleri sonrasında kamulaştırma planında revizyon yapılıp yapılmadığı davacı idareden sorulup, güncel kamulaştırma planı dosyaya eklendikten sonra, fen bilirkişisi eşliğinde mahallinde keşif yapılmak suretiyle kamulaştırılan alan net bir şekilde tespit edilerek bedeli belirlenmek suretiyle güncel tapu bilgileri üzerinden hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.