"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/484 Esas, 2023/1214 Karar.
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birletirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; Siirt ili, ... ilçesi, ... köyü 2646 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırıldığını; ancak kamulaştırma tarihinde dava konusu taşınmazın maliklerinin ölü olduğunu, tüm tebligatların usulsüz bir şekilde ölü kişiler adına çıkarıldığını, bu nedenle ortada geçerli bir kamulaştırma işlemi olmadığını, fiilen yol olarak kullanıldığını belirterek taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı birleştirilen dava dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu doğrultusunda 594.000,00 TL fazla alacağı bulunduğundan ek dava açıldığını belirterek 594.000,00 TL'nin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.12.2015 tarihli ve 2013/547 Esas, 2015/753 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin 16.12.2015 tarihli ve 2013/547 Esas, 2015/753 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Dairemiz denetiminden geçen aynı yol güzergahında bulunan ... köyü 108 ada 38 parsel sayılı taşımaza ait dava dosyasında 2015 yılında 75 TL m² bedel takdir edildiği hâlde, dava konusu taşınmaza 2013 tarihi itibarıyla 183,00 TL m² bedel takdir edilmiş olması nedeniyle bilirkişi raporu inandırıcı olmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B.Mahkemesince Bozmaya Uyarak Verilen Karar.
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza el atılan alanın 5.342.05 m² olduğunu, emsal taşınmazın uygun olmadığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaz bedelinin fahiş olduğunu, dava konusu taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, emsal olarak alınan taşınmazın uygun olmadığını ve bozma kararında belirtilen hususların karşılanmadığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurulmuştur.
C. Gerekçe
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dava konusu taşınmazın bozma ilamından sonra ifraz ile 105 ada 5, 6, 7 parsellere ayrıldığı, 26.01.2017 tarihinde davalı idare ile davacı arasında 105 ada 5 parsel sayılı taşınmaza ilişkin anlaşma sağlandığı, 105 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki hissesine karşılık gelen tazminat bedelinin de birleştirilen dava ile talep edildiği hükme esas alınan fen bilirkişisi raporunda 105 ada 6 parsel sayılı taşınmaza fiili el atılan alanın 1.457,87 m² olduğu belirlenerek davacı hissesi oranında hesaplama yapılmak suretiyle karar verildiği anlaşılmış olup; birleştirilen davanın 105 ada 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden açıldığı da gözetilerek 1.457,87 m²lik alanı dışında arta kalan alanın kullanılmaz hale gelip gelmediği, fiilen el atmanın olup olmadığı hususları da incelenerek keşif yapılmak suretiyle yeniden rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir.
5.Mahkemece 105 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 1.457,87 m²lik kısmının davacı hissesi oranında iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,
06.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.